Erdinç Ergenç
Güney Afrikalı gey imam Muhsin Hendricks, LAMBDA tarafından düzenlenen bir konferansa katılmak için geldiği İstanbul’da Sabah’a özel yaptığı açıklamada, İslam’da eşcinselliğin yasak ve günah olmadığını söyledi. Hendricks, Kuran’da eşcinselliğin tanımlanmadığını ve cezasının da ölüm olmadığını savundu.
Zinaya ceza eşcinsellikten ağır
Gey imam, eşcinselliği bir eylem değil durum olarak tanımlayarak, “Hz. Muhammed hiç kimseyi eşcinsel olduğu için cezalandırmadı” dedi. Hz. Muhammed’in eline kına yakmış bir eşcinselin öldürülmesine izin vermediğini de söyleyen Hendricks, zinaya verilen cezanın eşcinsel eyleme verilenden çok daha ağır olduğunu da belirtti. Eşcinselliğe cezanın Hıristiyan Batı’dan sömürgecilik yoluyla İslama geçtiğini ileri süren gey imam, “İslam toplumları homofobik çünkü bu konuda fazla tartışma olmuyor” diye konuştu. Hendricks’in bir başka iddiası ise “lezbiyen ilişkide penetrasyon olmadığı için bir günah ya da cezadan bahsetmek mümkün değil.”
Güney Afrika’da “The Inner Circle” adlı Müslüman eşcinsellere hizmet eden sivil kuruluşun direktörü gey imam Muhsin Hendricks’in İslam ve eşcinsellik konusundaki çarpıcı görüşleri şöyle:
İslam’da eşcinsellik günah ve yasak değil mi?
Hangi İslam’da diye sormamız lazım. Hangi İslam eşcinselliği reddediyor? İslamın birçok yüzü var. Peygamberden sonra 7. ve 9’uncu yüzyılda İslam alimleri Kuran’ı ve İslamı anladıkları gibi yorumlamakta özgürdü. O zamanlar İslamı anladığın şekilde yorumlayabiliyordun. Sünni İslam’da farklı düşünce okulları vardır. Bu da imamların her zaman birbiriyle anlaşamadığını kanıtlar. İslamın eşcinselliğe bakışı bugünün erkek egemen anlayışının yorumu. Ben kuranı değiştirmiyorum. Yaptığım şu, olguları alıp masa üstüne koyup bunlar yeni olgular gelin buna yeniden bakalım ve Kuran’ı yorumlayalım diyorum. Kuran der ki doğruları konuşmak için kanıtlarınızı üretin. Ben kanıtlarımı oluşturdum, eşcinselliğe karşı olanlar da kendi kanıtlarını oluşturmalı. Bugüne kadar herhangi bir kanıt oluşturmuş değiller. Tek yaptıkları eğer iki erkek birlikte olursa bunun kıyametin alameti olduğunu ve Tanrının tahtının sallanacağını söylemeleri. Bu doğru değil. islam’da bir şey söylemek için kanıtlara ihtiyacınız vardır. Benim yaptığım da bu. Kuran’ı değiştirmiyorum sadece kanıtlarımı ortaya koyuyorum.
Soru şu: Kuran eşcinselliğe karşı mı? Hayır, kuran eşcinselliğe karşı değil. Aslında çeşitlilik, cinsel çeşitlilik de dahil, ırksal ve dilsel çeşitlilik Kuran’da hoş karşılanmıştır. Allah, herkesin durumu ve kendi giysisi ve inanışı içinde kabul eder. Kimsenin bunu yargılamaya hakkı yoktur. Sadece allah yargılayabilir.
Bir başka ayette Allah sizi farklı renk ve dillerde yarattık der. Bu da başka bir çeşitlilik. Bir surede Allah size eşler yarattık der ve erkek ya da kadın diye ayrım yapmaz. Bu konuyla ilgili çeşitlilik hakkında çok sayıda sure de vardır.
İslam eşcinselliği yasaklayıp cezalandırmıyor mu?
Eğer Kuran’a bakarsanız eşcinsellikle ilgili hiçbir ceza olmadığını görürsünüz. Çünkü eşcinsellik sözünden Kuran’da bahsedilmez. Böylece bir ceza da söz konusu değildir Kuran”da. Ortodoks alimler, Nisa Suresi’ndeki iki ayeti (14-15) öne sürer. Bunların eşcinselliğe ceza ile ilgili olduğunu söylerler. Bana göre bu iddiayı kabul etsek bile ceza tanımlanmaz ve net değildir. Ölüm cezasından bahsedilmez. Orada kullanılan “zina” sözcüğünü ele alırsak bunun kimi kapsadığı belli değildir. İki erkek de olabilir, iki kadın da. Burada bahsedilenler dışında eşcinselliğe herhangi bir ceza yoktur. Bu ayetlerde zinaya ceza eşcinsel birliktelikten çok daha sert ve net tanımlanmıştır.
Zinaya ceza verebilmek için dahi dört şahidin gözleriyle olayı görmesini isteyen Kuran’ın eşcinselliğe ceza verdiğini düşünmek mümkün değildir. Zinanın cezası kadını eve kapatmaktır. Kuran’da eşcinselliğe ise herhangi bir ceza yoktur.
Eşcinsellik Kuran’da yok mu, neden?
Eşcinselliğin tanımı 18’inci yüzyılda yapılmıştır.
Sizin eşcinsellik tanımınız nedir peki?
Eşcinsellik bir eylem değildir. Eşcinsellik bir durumdur. Aynı cinse ilgi duymak, ama bu ilgi biyolojik, psikolojik, fiziksel ve seksüel olabilir. Bu kişilere gey diyebiliriz. Eşcinsel eylemi heteroseksüel birisi de yapabilir. Mesela hapishanedeki bir erkek, bir başka erkekle birlikte olabilir. Kendini gey olarak tanımlamasa bile. Ne duygusal ne de psikolojik olarak o kişiye ilgi duymasa bile o kişiyle cinsel birlikteliği olabilir. Bu eşcinsel eylemdir. Sodom ve Gomora’da olan budur. Seksüel eğilim değil.
İslam’da eşcinsel evlilikle ilgili bir şey var mı peki?
İslam hukukunun kurallarından biri de aksi ispat edilmeden her şey serbesttir. Bu anlaşmak için önemlidir. Aksi ispat edilmeden yasak olmaz. Bu yüzden eşcinsel evliliğe ve birlikteliklere karşı olanların bunun Kuran’da yasak olduğunu ispat etmesi gerekir. Benim değil. İslam evliliğin sosyal bir sözleşme olduğunu söyler. Eğer sözleşme işlemezse sona erdirilebilir. Hıristiyanlık ve Musevilikte böyle değildir. Ancak Cennet’te sona erer. Bu sosyal sözleşme sadece erkek ile kadın arasında tanımlanmamıştır. Kuran’daki evlilik sözleşmesinde kullanılan terim cinsiyet terimidir, erkeklik ya da dişilik terimi değil. İslamın aradığı evlilikten sağlanacak sosyal fayda gey çiftlerden de aynı şekilde aynı şekilde sağlanabilir.
Ortodoks İslamda evlilik üremek, çocuk yapmak içindir. Ama Kuran evliliğin çocuk yapmak için olduğunu söylemez. Kuran, “sizin için eşler yarattık, böylece onlarla yaşabilesiniz diye” der. Size aşk ve mahremiyet verdik der. Eş edinmek rahat etmek içindir. Üremek için değil. Çünkü evlilik dışında da çocuk sahibi olmak mümkündür. Evlenmek zorunda değilsiniz. İki erkeğin üreyemediği için evlenemeyeceğini söylemek anlamsızdır.
İslam yol ayrımında diyorsunuz, neden?
İslamın bir yol ayrımında olduğunun en tipik örneği Türkiye. İslamı bırakan çok sayıda kişi İslamın onları hayal kırıklığına uğrattığını düşünüyor. İslamın onların kendi hayatlarına dair yanıtları olmadığını söylüyor. Çünkü elimizdeki şeriat bin yaşında. Üstelik bu şeriat artan sayıda insanın ihtiyaçları doğrultusunda hiç değişmedi. Bunun için İslam bir yol ayrımında diyorum. Bir şeyler olması gerekiyor ki İslam hala hayatta kalabilsin. Çünkü insanlar İslamı bırakıyor. Ortodoks alimlerin İslamın büyüdüğü iddialarına karşı öte yandan çok sayıda insan İslamı terk ediyor. İnanıyorum ki olması gereken içtihad. Yani düşünce özgürlüğü. Yüzyıllardır olmayan bir şey. İçtihat kapısı açılmalı. Müslümanların bugünün dünyasına ilişkin cevapları olmalı.
Eskiden İslam eşcinselliğe daha hoşgörülüydü diyorsunuz. Ne değişti? Arada ne oldu?
Muhammed zamanında Medine’de muhannetun adı verilen feminen erkekler yaşıyordu. Bunlar sanatla meşguldü. Bazıları kadın giysileri giyiyordu. Bazılarının elleri kınalıydı. Bazıları müzisyendi. Ama peygamberimiz cinsel eğilimleri nedeniyle kimseyi yargılamadı. Yargılananlar dinle alay edenler ve dini yanlış yönlendirenlerdi. Zina yapanlar ayrıydı. Eylemlerinden cezalandırılanlar oldu ama eşcinsel olduğu için kimse peygamberimiz tarafından cezalandırılmadı. Cezalandırılanlardan bazıları din karşıtıydı.
Bir keresinde elinde kına olan bir eşcinseli peygamberimizin huzuruna çıkarıp öldürülmesini onaylayıp onaylamadığı sorulur. O da ben Tanrıya inanan ve dua eden kimsenin öldürülmesini emredemem der. Serbest bırakılır.
Eğer 8-9’uncu yüzyıldan kalma şiirlere bakarsanız, hatta şiirlerinde Mevlana Celaleddin Rumi’nin Şems’e duyduğu aşka bakarsanız, Ömer Hayyam’ın erotik şiirlerine bakarsanız eşcinselliğe rastlarsınız. Muhammet’ten 200-250 yıl sonra yaşayan Ebu Nawaz’ın şiirlerinin el üstünde tutulduğunu görürsünüz. Onun gey olduğunu herkes biliyordu. Halife Harun Reşit’in korumasında yaşıyordu. Eşcinselliği, alkolikliğinden çok daha fazla hoş görülüyordu. Hatta Harun Reşit’in oğluyla da ilişkisi olduğu biliniyor. Harun Reşit’in oğlu erkeklerden hoşlanıyordu. O zaman herhangi bir ceza da yoktu. İçtihad vardı ve bu yüzden de İslamiyette farklı mezhepler bulunuyor. Üstelik hiçbiri de Sodom ve Gomora’dan bahsetmekle birlikte güçlü ifadelerle eşcinselliğe karşı çıkmıyordu.
Ne zaman ki İslam Batı’ya doğru gitti, Hıristiyanlıkla karşılaştı. Hıristiyanlığın Sodom ve Gomora ile ilgili, eşcinsellikle ilgili hazır formülleri vardı. Eşcinsellik eylemlerinde bulunanları cezalandıran yasaları vardı. Sömürgeciler bu görüş ve yasaları İslam ülkelerine zorla kabul ettirdiler ve eşcinselliği yasakladılar. Çünkü sömürgecilik aynı zamanda Hıristiyanlıkla birlikte geldi. Ya da tam tersi.
İslamın Hindistan’a girdiği zamana bakarsanız oradaki imparatorluğun hareminde erkek çocukları da vardı. Bunlar savaşlarda ele geçirilen Hıristiyan erkek çocuklarıydı.
Kendinizi Tanrının mesajını taşıyan bir tür Mesih gibi görüyor musunuz?
Havari ya da haberci hepsi toplumda kabul gören şeyler. Benim işim değil kendimi böyle tanımlamak. Ama benim Müslüman olarak görevim yanlış bir şey gördüğümde ve elimde kanıt olduğunda görevim buna karşı çıkıp doğruyu söylemektir. Yaptığım bu. İyi bir Müslümanın yapması gereken şey. Tanrıdan hiçbir haber almış değilim.
İslam ülkelerinde homofobi ne kadar güçlü?
Benim tecrübeme göre, İslam ülkelerinde eşcinsellikle toplum arasında bir tür aşk ve nefret ilişkisi var. Çünkü bir yanda eşcinsellik var ve çok sayıda erkek birbirleriyle birlikte oluyor, öte yandan aynı kişiler ortaya çıkıp gey hakları konusunda konuşunca sorun oluyor. Bunlar oluyor ama insanlar saklıyor. Bunun sebebi, cinselliğin İslam’da mahrem olması.
İslam toplumları homofobik çünkü bu konuda fazla tartışma olmuyor. Mesela “Aşk için Cihad” filmini müslümanlar fazlaca seyretmedi. Uzak durdular filmden. Çünkü homofobikler ve korkuyorlar. Konuşmak bile istemiyorlar.
Hıristiyanlık İslama göre eşcinselliğe daha mı hoşgörülü?
Aslında hayır. Hıristiyanlık bunu daha aşağıda papazlık seviyesinde çözdüğü için öyle görünüyor. Bazı kiliseler eşcinselleri kabul etmiş durumda. Bazı mezhepleri gey olmayı ve aynı zamanda Hıristiyan olmayı kabul etti. Bazı kiliselerde liberal düşünceli insanlar var. Ama örneğin Katolik kiliselerde bundan söz etmek mümkün değil. Güney Afrika’daki derneğimizde Hıristiyanlar da var. onların da Müslümanlarla çok benzer kiliselerden atılma hikayeleri var. Çünkü hepsi patriklikle, ortodokslukla, ailesiyle ve Tanrının cezalandırıp cezalandırmayacağı korkusuyla yaşıyor.
Eşcinseller kendilerini seküler olarak tanımlamayı tercih ediyor daha çok. Sizin görüşünüz ne?
Eminim siz kendi ülkenizde bile kendini Müslüman olarak tanımlayan eşcinseller bulabilirsiniz. Aynı durum Güney Afrika’da da var. Bizim derneğin üyelerinin büyük kısmı İslamın gereklerini yerine getiriyor. Bizim derneğimize gelme sebepleri de nasıl hem Müslüman hem de gey olunabileceğine dair cevaplar almak. Filistin’de başörtülü gey kadınlar da var. Bu da onların tercihi. ABD’de Müslüman geylerin örgütlendiği El Fatiha adlı bir dernek var.
Özellikle İran’daki geyler hayatlarını kurtarmak için ülkelerinden kaçıyor. Kaçanlar sorunlarını çözüyor mu?
Oslo’dan yeni döndüm. Orada Washington’dan bir başka gey ile birlikte bir araştırma yaptık. Orada İran’dan, Irak’tan, Pakistan’dan Lübnan’dan Müslüman geyler var. Lübnan’dan gelen bir genç, Oslo’da aradığını bulamamıştı. Çünkü dininden ayrılmak zorunda kalmıştı, ailesinden ayrılmıştı, istemediği bir kadınla evlilikten kaçmıştı, ailesinin gey olduğu için işkencesinden kaçmıştı, ama buraya gelmişti ve inancı vardı. Artık ne ailesi, ne inancı ne de aradığı tanıdık insanlar bulamamıştı. Yabancı olduğu için ayrımcılıkla karşılanıyordu. Ölüm cezasından kaçanlar için hayat hiç de kolay değil. Çoğu çifte utanç duygusu taşıyor. Ama sonuçta iyi Batı, kötü Doğu’ya karşı gibi bir durum yok aslında.
Kuran’da iki erkeğin ilişkisi hakkında bir ceza öngörülüyor peki ya iki kadının cinsel birlikteliği de aynı ceza kapsamına giriyor mu?
Aslında hayır. Lezbiyen ilişkide penetrasyon olmadığı için bir günah ya da cezadan bahsetmek mümkün değil. Kuran’da bu konuda herhangi bir ayet yok.
***
Muhsin Hendricks kimdir?
Güney Afrika’da ultra ortodoks Müslüman bir ailede ve toplumda büyüdüm. Hayatımızda her şeyi İslam belirliyordu. Annem Kuran öğretmeni, büyükbabam imam, babam ise toplumda ruhani liderdi. Yerken, içerken ve uyurken hep İslam vardı hayatımda. Çocukluğum ve gençliğim böyle bir aile ortamında geçti.
‘5 yaşında farkına vardım’
Gey olduğumun farkına beş yaşında vardım. Bu kadar küçük yaşta cinsel kimliğinizin farkına varmak ve buna karşı olduğunu bildiğiniz bir toplumda farklı cinsel kimliğe sahip olmak insana bayağı bir sorun yaratıyor. Küçükken feminen bir çocuktum. Hep kızlarla oynardım. Büyüme sürecim epey sancılı geçti.
‘Kendimi dine verdim’
12 yaşına geldiğimde sorunlarımı bastırmak için daha çok dua etmeye, oruç tutmaya başladım ve kendimi Kuran’a verdim. Böylece cinselliği unutmaya çalıştım. Medresede Kuran dersleri vermeye başladım. Bunu 21 yaşına kadar sürdürdüm. O yıl El Ezher’in Pakistan’da açtığı üniversiteden burs kazandım. Arapça ve İslam hukuku eğitimi almaya başladım.
Pakistan’da kendimi yalnız hissediyordum ve aşkı aradım. ‘Belki de doğrusu bir kadınla birlikte olmam ve evlenmem’ dedim. Kendi ülkemde bir kadın vardı bana aşık olan. Beni bekleyeceğini söylemişti. İlk yılın ardından ona telefon açtım ve ‘Bana hala aşık mısın?’ diye sordum. ‘Evet’ deyince ‘Benimle evlenir misin?’ diye sordum.
Evlilikten 7 gün önce itiraf
Damdan düşmüşe döndü. Ailemi arayıp evlenmek istediğimi söyledim. Kızı tanıyorlardı ve düğünü ayarladılar. Ama evlilikten tam yedi gün önce yapamayacağımı anladım. Beni gerçekten tanımayan bir kadınla evlenmemin mümkün olmayacağını anladım. Onu aradım ve buluştuk. ‘Benimle evlenmeden önce sana bir şey söyleyeceğim’ dedim. ‘Ben geyim’. Bunu duyunca şok oldu, kafası karıştı ve sinirlendi. ‘Hemen yanıt vermek zorunda değilsin’ dedim. ‘Eğer evliliği iptal etmek istersen Pakistan’a dönebilirim’ dedim. Aynı günün akşamı beni aradı ve beni sevdiğini söyledi. ‘Değişmen için sana yardım etmek istiyorum’ dedi. Ama o zamanlar benim zihnim de karışıktı. Beni olduğum gibi kabul etmiyorlardı ve değişmeliyim diye düşünüyordum.
Allahın garip espri anlayışı
Sonuçta evlendik. Üç hafta sonra birlikte Pakistan’a gittik. Pakistan’da bir kadın merkezinde çalışmaya başladı. Her zaman söylediğim gibi Allahın garip bir espri anlayışı vardır. Evliliğimin ilk yılında en yakın erkek arkadaşıma aşık oldum. Her zaman istediğim bir erkekle gerçek aşkı bulmuştum. Aynı zamanda bir eşin sorumluluğu vardı üzerimde. Evlenmek hayatımı daha da karmaşıklaştırdı. Üstelik bu evlilikten ileride üç çocuğum oldu.
Bu yüzden erkek arkadaşımla ilişkimi platonik şekilde devam ettirmek zorunda kaldım. Pakistan’dan ABD’ye taşınması gerekti. Onu geçirmek için havaalanına gittik. Ben kötü oldum ve ağlamak üzereydim. Eşim durumu fark etti ve lütfen ağlama aileler burada dedi. Ben dayanamadım ve ağladım. Eşim ağladığımı gördü ve bunu çok garipsedi ama bundan bir şeyler çıkardı. Eve döndüğümüzde eşim bana gelip ‘Ona aşık mısın’ diye sordu, ben de ‘Sana yalan söylemeyeceğim’ dedim. Bu evliliğimizin sonunun başlangıcıydı. O sırada bir çocuğumuz vardı.
80 gün oruç tuttu
O gidince biz de Güney Afrika’ya döndük. İkinci çocuğu da evliliğimizi yürütmek adına yaptık. Evimizde iki yıl daha devam ettik. İkinci yılın sonunda ben yapamayacağımı, iki hayatı aynı anda sürdüremeyeceğime karar verdim. Altı yıllık evliliğin sonunda ikimiz de bunun faydası olmayacağına ve ayrılmaya karar verdik. Sahip olduğumuz her şeyi ona bıraktım.
Bir çiftliğe gittim ve bir ahırda üç ay geçirdim. 80 gün oruç tuttum ve bazı cevaplar aradım. Bu süreyi düşünmek ve zihnimi temizlemekle geçirdim. Hayatım nereye gidiyor dedim. Üç ayın sonunda annemin yanına taşındım. O sırada annem boşandığımı bilmiyordu. Sadece problemler yüzünden ayrıldığımız sanıyordu. Bir gün sabah bana boşandığımı öğrendiğini söyledi ve ‘Sen şey misin’ diye sordu. Gey olduğumu söyleyemedi. Ben de ‘evet’ deyince ağlamaya başladı ve kalp krizi geçirdi.
Ertesi sabah annem odama geldi ve ‘Gey olmanı kabul edemem’ dedi. ‘Bunun İslam’da yanlış olduğunu biliyorsun’ dedi. Seni düzeltecek bir şeyler bulmalıyız, dedi. Ben de ona ‘20 yıldan fazladır kendimi düzeltmeye çalışıyorum’ dedim. Bana ‘Neden sana bir sorun olmadığını göstermem için bir şans vermiyorsun’ dedim. Bana ‘Nasıl gösterebilirsin ki Kuran öyle demiyor’ dedi. Ben de zaman istedim. Arkadaşlarımı annemle tanıştırdım ve normal olduklarını göstermeye çalıştım. Ne zaman televizyonda eşcinsellikle ilgili bir program olsa annemle izledim. Kütüphaneden makaleler getirdim.
Kısa süre sonra gazetelerde çıktım ve bu yüzden işimi kaybettim. Aslında beni attılar demek gerekiyor. Okulda gey istemediklerini söylediler. O sırada okulda öğretmenlik ve part time imamlık yapıyordum. Benim ders verdiğim İslami okul çok liberaldi. Kadınların Cuma namazı kılmasına ve namaz kıldırmasına izin veriyordu. Ama ailelerin çocuklarını okuldan almasından çekindiler. Benden gayet medeni şekilde okulu bırakmamı istediler. Ben de ancak okuldaki öğretmenlerle eşcinsellikle ilgili bir workshop yapmama izin verilirse bırakacağımı söyledim. Böylece camide İslam ve eşcinsellik konusunda bir workshop yaptım. Öğretmenlerin yarısı katıldı buna.
O sırada partnerimi tanıdım. Johannesburg’da yaşıyordu. Neden gelip benimle kalmıyorsun dedi. Ben de altı yıl kalacağım Johannesburg’a böylece taşındım. İlk yılın sonunda annemi çağırdım ve 10 gün bizimle kaldı. Hiç soru sormadı ve sorgulamadı. Döneceği gün, ‘Sizin ilişkinizin öteki evliliklerden hiçbir farkı yok’ dedi. ‘İkiniz tıpkı diğer karı kocalar gibi kavga ediyorsunuz’ dedi. Bunu annemin beni kabul etmesi olarak gördüm.
***
Filistinli lezbiyen aktivist
İsrail’e karşı hamas’ı tutarım
Filistinli lezbiyen aktivist Rauda Morcos, İsrail polisi ile Hamas arasında kalması halinde, İslamcıların tarafını tutacağını söyledi. Gilistinli lezbiyenlerin haklarını savunan ASWAT adlı örgütün koordinatörü Morcos, LAMBDA İstanbul LGBTT (Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Travesti, Transseksüel) Dayanışma Derneği’nin düzenlediği Onur Haftası kapsamında düzenlenen eşcinsellik ve İslam konulu toplantıya katıldı. Batı Şeria’da İsrail bölgesinde yaşayan Filistinli Morcos, kendisini seküler olarak tanımlarken, laik gruplarla işbirliği yaptıklarını ve hem Filistinli İslamcılardan, hem de İsrail tarafından baskı gördüklerini söyledi.
İki taraftan da baskı var
Lezbiyenliğin kendi ailesi ve İslam toplumunda kabul edilmediğini anlatan Morcos, baskı gördüğünü ve dışlandığını ifade etti. Seküler bir Filistin hayal ettiklerini kaydeden lezbiyen aktivist, İsrail’in sağladığı özgürlüğün ise sahte olduğunu ve Filistinli oldukları için casus olarak kullanılmaya çalışıldıklarını söyledi. İslama eşcinsellikle ilgili yasak ve cezaların sömürgeciler tarafından getirildiğini de savunan Morcos, “Eğer İsrail polisi bir toplantıda bize müdahale eden İslamcılara saldırırsa, tereddüt etmeden Müslümanların tarafını tutarım” diye konuştu.
Kaynak: Sabah gazetesi
dar görüş ve dar çerçeveden bakınca heteroseksist düşünce ile eşcinsel düşünce ne kadar içiçe. bu yüzden muhsin hendriks’in düşüncelerine katılamayacağım. elleri kınalı gencin peygamber efendimiz (s.a.v) huzurunda ölüm cezası ile cezalandırılmadığı dikkat çekici fakat onun yaşadığı şehrin uzağında bir yerde ikamet etmesine izin verilmesini sanırım muhsin beyin dikkatinden kaçmış. sanırım toplumun içinde yer alamayacak olması o elleri kınalı genç için en büyük cezalardan biri olsa gerek. evet ben bir müslüman eşcinselim. sanırım eşcinselliğe yönelmenin en büyük sebeplerinden biri geylerin cinsel işlev sorunlarından dolayı erkeklere yönelmesi. cinsel yetersizlik içinde olan geyler kadınlara karşı zayıf olduklarından kendilerini daha güçlü olduklarını düşündükleri hemcinsleriyle örtmekte. yazılacak çok şey var. arzu edenler beni arasın. meltemhayalesk@hotmail.com
insanca yaşayan herkese saygılar…
BeğenBeğen
şimdi burada söylenenlerin bazıları çok doğru. islam dini kuran’ın dini olması qerekir ve hocaların, imamların, alimlerin kuran dışı yorumlarını din diye yutturmaları çok görülmüş ve halen çok görülmektedir ve problemlere yol açmaktadır ama kuran’da eşcinselliğe ceza yoktu, günah değildir diye bir iddia atılamaz, çünkü hz. lut ve kavminin anlatılan kıssaları ile allah=kuran=islam, eşcinselliği kötülüyor. ve kadınları bırakıp erkeklere gitmeyi kötü karşılıyor. lütfen o ayetleri de qörelim. sayın imamın yaptığı yorum bence dayanaksız ve kanıtsız bir iddia. zaten açıklamasını da yapmamıştır.
BeğenBeğen
sodom ve gomore’yi kur’an boşuna örnek vermiyor. eşcinsellik haramdır. buna değişik teviller getirerek yaptığı şeyi meşru göstermek denir dense dense. bir kere fıtrata çok ters bir durum….
BeğenBeğen
merhaba umut. sanırım senin eşcinsellik hakkında pek bir malumatın yok. fıtrat yaradılıştan gelmek demek. eşcinsellik bir yaradılış meselesi. bir çok kişi eşcinselliğin baba ile oğul arasındaki bağların zayıf olmasından kaynaklandığını öne sürse de bunun doğru olup olmadığını babasız büyüyüyen yetim erkeklere sormak gerek. eğer böyle birşeyle eşcinsel olunuyor olsaydı peygamberimizin de (s.a.s) eşcinsel olması gerekmez miydi. sanırım en büyük yanlışı bilgimizin olmadığı konularda yorumlarımızda. esenlik dileklerimle…
BeğenBeğen
* basri: öncelikle geylerin cinsel işlev sorunlarının olduğu tamamen uydurma bir genelleme, dünyadaki milyonlarca geyin bu tür sorunları yok. ayrıca kadın geylerin de varlığını hatırlatmak istiyorum. onlar da mı iktidarsız?
elleri kınalı gencin muhammed peygamber (asm) tarafından şehirden kovulduğunu da kur’an’ın hangi ayetinde okudun çok merak ediyorum, ben göremedim.
* umut: tek yaratıcı’ya inanan biri olarak soyluyorum: heteroseksüel birinin fıtratına geylik ters olabilir, geylerin fıtratına da geylik uygun, geyleri gey olarak yaratan allah’tır. hiç kimse olmadık bir yerden bir kişiye çekim/ilgi duyamaz, ancak allah öyle bir duygu/eğilim verirse bunu duyabilir.
* kurandaki din ve umut: eğer yazıyı biraz daha dikkatli okursanız kur’an’da eşcinselliğin bahsi bile geçmediğini imam hendricks de söylüyor. kur’an’daki lut kavmi ile ilgili ayetlerin farklı bir yorumu ve eşcinselliğin kur’an’ın mesajına aykırı olmadığını daha detaylı olarak araştırmak/öğrenmek istiyorsanız okuyabileceğiniz birçok makaleden biri scoot siraj el-haqq kugle’in “progressive muslims” kitabındaki detaylı akademik makalesidir. türkçesi var mı bilmiyorum. ama bu tur araştırmalar yapmadan kulaktan dolma bilgilerle insanları bir kalemde çizmek ve inançlarından soğutmak, uzaklaştırmak çok çok yanlış. hem eşcinsellerin hakkına girmiş oluyorsunuz, hem de allah’ın helal kıldığını haram kılmayın emri de kur’an’da geçiyor, o açıdan da dikkatli olmak lazım. başkasını aşağılayacağım, marjinalize edeceğim derken kendi inancınıza ters düşmüş olmayın.
* kurandaki din: son olarak eşcinsellik denildiğinde hep erkek-erkek düşünülmesi çok yanlış, kadın geyler de var. kadın ya da erkek tanımına sığmayan insanlar da var. allah insanları çeşit çeşit yaratmış, interseks tabir edilen genetik ve/veya biyolojik olarak hem kadın hem erkek olan, kadın ya da erkek olmayan, kadın ve erkek arası olan insanlar var. bunun yanı sıra transgender, hormonları ya da psikolojileri genetik cinsiyetleriyle uyuşmayan insanlar da var. bu insanların “karşı cinsi” kim? cinsiyeti kadın ya da erkek olarak sınırlandırmak, gerçekçi olmayan bir sınırlamadır. cinsiyeti kadın, erkek ve bunun arası bir gökkuşağı yelpazesi olarak algıladığınızda, tüm ilişkilerin “eş-cins” ya da “karşı-cins” olarak tanımlanamayacağı kolaylıkla anlaşılabilir. o halde cinsel yönelimin de bir yelpaze olduğu anlaşılmalıdır. kanımca maalesef bu tür suçlayıcı, yargılayıcı, ayırımcı davranışlar ve görüşler hep cahillikten kaynaklanıyor. umarım daha çok öğrendikçe tüm insanlara ayırım yapmadan eşit davranmaya başlayabiliriz. allah’a -insanların daha güzel ve iyi bir dünya için çalışmaları- dualarımla.
BeğenBeğen
sonuna kadar katılıyorum..
BeğenBeğen
bence fazlasıyla yeterli… o arkadaş, imam madem bunu hiç okumamış mı? bu ayete ne diyor acaba merak ediyorum. bence o kuranı nefsine göre yorumluyor. büyük yanlış…
bir de bunca allah dostu âlim geldi geçti… böyle söyleyen ben daha duymadım. böyle bir şey olsaydı daha önce vurgulanırdı.
ve o imam şunu da bilsin, çünkü islam’dan bihaber kendisi: şu zamanda da allah dostları yaşıyorlar. onları bulup sorsun. en azından kendi aklıyla bulamadığı bu gerçeği, biraz bilen birilerinden öğrenebilir. bir de kuranı nasıl okumuş?
BeğenBeğen
emrah’a: imam ali’nin çok sevdiğim bir sözü vardır: “kur’an konuşmaz, sen onu konuşturursun.”
emin ol ki imam hendricks bu ayetlerin hepsini senden iyi biliyordur. aradaki fark yorum farkı. bu ayetlerin benzerleri incil ve tevrat’ta da var. yahudi, hıristiyan ve islam dünyasından birçok otorite bu ayetleri özetle (uzun uzun anlatırsam sayfalar sürer) şu şekilde yorumluyorlar:
bu kavmin özelliği lut peygamber (asm)i reddetmek, hesaplarında hilekârlık yapmak, şehirlerinden geçen yolcuları lut peygamber ve ailesinin yaptığı gibi misafir etmek yerine zenginliklerine ortak olmasınlar diye bu yolculara saldırmak, erkeklerine tecavüz etmek ve mallarını çalmak idi. bunu bir güç göstergesi olarak yapıyorlardı (ırak’ta bazı amerikalı askerlerin mahpuslara yaptıkları gibi), gey olmalarıyla alakası yoktu. ayrıca bu erkekler karılarını da bırakıp da bunu yapıyorlardı ki, bu da esini ayni zamanda aldatmaktır. bugünkü tek eşli, eşleriyle evlenen, mutlu yuvalar kuran kadın/erkek geylerle uzaktan yakından alakaları yoktu bu insanların.
bir de kur’an’da “al-fahisata” kelimesi geçtiği zaman (türkçe’de “fahiş”) ahlaki değerlere aykırı olan anlamındadır, cinsel olabilir olmayabilir. tecavüz ve esini aldatmak elbet ahlaki değerlere aykırıdır. yolcuları misafir etmektense saldırıp, onlardan çalmak elbet ahlaki değerlere aykırıdır.
kur’an’da bir cinsel yönelim olarak eşcinsellikle ilgili olabilecek bir ifade nur suresi 24:31de “attabiina gayri uli alirbari min arrijali” “kadına şehvet duymayan hizmetçilerden” şeklinde geçmektedir. diğer ifadeler eşcinselleri tanımlamamaktadır.
tabii bunları anlayabilmek için, önce kişinin eşcinselliğin tanımını doğru bilmesi gerekir.
bu gibi literatürün cahili olup da başkalarını cehaletle suçlamak çok yanlış.
yukarıda dediğim gibi: “allah’ın helal kıldığını haram kılmayın” emrini unutmamalı. eğer kişi araştırdıktan sonra hala ayetleri farklı şekilde anlıyor ve yorumluyorsa, bu onun tercihidir, ama bunu başkalarına hakaret etmeden saygı çerçevesinde ifade etmelidir.
BeğenBeğen
sarah yorumların tam bir harika. o kadar güzel cevaplar vermişsinki yorum yapamamışlar. gerçekten tebrik ediyorum. bize böyle insanlar lazım işte…
o yasak bu günah diye yaşamaktan sıkıldı insanlar. hani imam efendi demiş ya islamdan uzaklaşıyor insanlar diye, işte bu yüzden uzaklaşıyorlar. herkes kendi kafasına göre yorumlar, kulaktan dolma bilgilerle yaşarsa tabi ki islam’dan uzaklaşılır.
öncelikle şunu anlayın, herkes birbirinden farklıdır. allah herkesi farklı yaratmıştır. senin tek yumurta ikizin bile olsa, senin bütün genlerin aynı bile olsa o farklı bir bireydir. hatta biri heteroseksüel biri eşcinsel tek yumurta ikizleri var. bu yüzden zaten eşcinselliğin genlerle alakalı olduğu düşünülmüyor. işte burada allah’ın kudreti devreye giriyor. allah herkesi farklı yaratmış ve onlara akıl vermiştir. akıl vermiştir ki kendilerini eğitsinler, kur’an’ı okuyup anlasınlar, ona göre yaşasınlar diye.
ne yazık ki cehalet başını alıp gittiğinden insanlar islam’dan uzaklaşıyor. haksız da değiller açıkçası… ama kime anlatıyorum ki?
son olarak “allah’ım sen bizi cahil insanlardan koru yarabbim. anlayışsız kullarına akıl fikir ihsan eyle ki körü körüne bağlandıkları şeyler yüzünden cehennemde azap çekmesinler.”
BeğenBeğen
islam dini kişinin cinsel eğilimlerini yönlendirdiğine ben açıkçası inanmıyorum. tanrının herkesi eşit yaratmadığı açıkça ortadadır. bu durum kişinin manevi yapısını olduğu kadar cinsel yapısını da kapsamaktadır. eğer bir kişi gay ya da lezbiyen olsun kendi içinde cinsel hayatını yaşayıp bu durumu çevresine bir virüs gibi yaymadıkça sorun olmaz. nitekim osmanlıda şer’î hukuka göre bir günah işleyen 2 insan arasında işlediği günahı çevresindekilere yayan kısmen kendini manen aklayan kişi diğer anlatmayan kendi içinde yaşayana göre 3 kat daha fazla cezalandırılırdı.
eşcinselleri toplum dışına sürmek ya da peygamber efendimiz in zamanında olan duruma bakarsanız eğer allah’a şirk koşan insanların da müslüman insanların yaşadığı bölgelerden uzaklaştırıldığını görürsünüz. burada 2 suç var ve sonuçta 2 taraf da müslümanlardan uzaklaştırılıyor.
islam dini güzelliklerin ve dikkatli bakıldığı zaman özgürlüklerin yaşanabileceği bir dindir. nitekim 2000 yıllık hıristiyanlık 1800 yıldan fazla özgürlüklere karşı olan bir dindi -ki örnek olarak size zamanın engizisyon mahkemelerini verebilirim. hatta bilim adamlarını bile cezalandıran engizisyon mahkemeleriydi. şimdi insanlar iran’a suudi arabistan’a bakarak islam’ı daraltılmış, baskıların olduğu bir din olarak görüyor ya da görmek istiyor. hâlbuki bu dünyada yaşayan müslümanlar arasında bu ülkelerde olanların ya da günümüz şeriat şeklini benimseyenlerin sayısı en fazla % 10’u oluşturur.
islam eşcinseller de dâhil kimseye baskıyla yaratılışından gelen durumunu baskılamaz. nitekim o eşcinselleri de allah yaratmadı mı? kaldı ki bir eşcinseli durumundan ötürü bizlerin yargılaması ya da cezalandırması islam’ın temel kuralına aykırı. bırakın da bu durum onlarla allah arasında kalsın. yapabileceğiniz tek şey eşcinselleri uyarmak olur. asla cezalandıramazsınız ya da bu durumdan ötürü onları öldüremezsiniz ki peygamber efendimiz bile öldürme emrini vermemiştir.
kuran’ın tekrar yorumlanmasına gelince; günümüze kadar zaten kuran defalarca yorumlandı. şimdi insanlar yasadıkları hayat şeklini değiştirmek istemedikleri için kuran’ı tekrar yorumlayarak değiştirmeye çalışıyorlar. onlara söyleyeceğim şudur! kimse sizi zorla islam kurallarına uymaya davet etmiyor. uyun ya da uymayın, namaz kılın ya da kılmayın, sizin kararınız. sonuçları da sizi ilgilendirir, varsa ödülleri de. ama değiştirmek başkalarının da dini inancını etkiler ki bu durumda şahsen ben o kişilerin göstermeye çalıştığı kuran yorumunu anlamak ya da uygulamak zorunda değilim. her şey çok açık ve net… isteyenler kuran’ı alsın ve okusun. inanın çok zeki ya da imam olmaya gerek yok. okuyunca her şey anlaşılıyor. bazı noktalarda zorlanıyorsun, o durumlar da hayatımızın temel taşlarını içermiyor…
BeğenBeğen
ben inançlı bir insanım. ha keza çogumuz öyleyizdir. ataerkil bir ailede büyüdüm. kendimden çok, aman aileme söz gelmesin diye gey hayatımı yaşamadım hiç. hatta zaman zaman nefret ettim kendimden. günahkarım dedim. ibadetle çoğu zamanım geçti, hala da geçiyor ama bu zaten olması gereken. müslümanız tabii ki. lut kavmi kuran’da var. peki, bazen düşünmüyor değilim. bu kavimde çocuklar da kadınlar da helak oldu. bunlarda mı eşcinseldi. ancak allah biz geyleri sorgular. o yarattı. ona sığınıyorum. derdimi verdi, dermanımı da versin. ama o yarattı diye herkesle yatayım ya da kendimi pazarlayayım gibi düşünmek yanlışdır bana göre. yapacağımız ameller önemli. nasıl toplumda bir kadın birkaç erkekle ya da herkesle yatarsa kötü kadın olarak biliniyorsa, erkek de aynıdır bana göre. düşünüyoruz, korkarak hep yaşadık. en azından benim gibi yaşayanlar. ama olsun, allah bizleri affetsin. o yarattı. o herşeyi bilir. kimse istemezdi hayatı ikili oynamayı. gey olmak çok zir bir şey. bir daha dünyaya gelme şansı olsa -ki öyle bir şey yok- asla ama asla gey olmak istemezdim. allah’a sığınıyorum.
BeğenBeğen
la_mekan sizinle tanışmak isterdim s
BeğenBeğen
la_mekana sonuna kadar katılıyorum.
BeğenBeğen
ben kendimi bilgim bileli böyleyim.
dine çok bağlı bir ailede yetiştim. Küçücüktüm, anlamıyordum. bizim dinimizde ve toplumumuzda cinsellik saklanmalı ya… bana kimse bunu yanlış-doğru demedi; deseydiler ne değişirdi ki (şu hayatımda kendimi bildim bileli bununla savaşıyorum).
artık kendimi anlamaya başladığım zaman, bana verilen dini bilgilerle beni bağdaştırmadım, kaç kere gizli psikologa gittim; o parayı bulabilmek için akla karayı seçtim. hep bir umut vardı bir gün düzelecek… ama olmadı. ben çok mu istedim veya böyle olanlar çok mu istedi… düşündüm intiharı ama allah’ım bunu yasakladı ve yaşamımı da başka bir yasağıyla yaşıyordum…
peki, bize allah tarafından verilen bu hayat neden haramı yasaklayan allah’ım tarafından baştan haramlarla başlıyor? daha hayatımın başından şu ana kadar ne acılar çektim bu sebeple, ne yalanlar söyledim, neler yaptım ama olmadı; allah verdi bunu bana değiştiremiyorum… aynen allahın bize bahsettiği haram, helal v.s gibi değişmiyor… bunu benim beynime çivileyen son gittiğim psikolog ”bu değişmeyecek bir şey… değiştiremezsin” dedi.
ve ben nerdeyse son 2 ay allah’a isyan ediyorum ve allah’ımdan uzaklaşıyorum…
ama bana yüce rabbimi -allah uzun ömür versin- ailem o kadar işlemiş ki, her isyanımın sonu allah’a geri dönerek bitiyor…
bugün bu konuyu araştırırken rastladım buna ve beni böyle yaratan yüce rabbimin yine benim kurtuluşum olacağını ve bir ümit, beni affedeceğini umuyorum. ve bu küçük umut bile bana cenneti veriyor sanki.
size yani bana karşı olanlara soruyorum: bu değiştirilemeyecek bir şey. bu değişmezlik bize baştan verildi… nedir peki bu bizim suçumuz mu? emin olun ki sizin o hiç beğenmediğiniz hayâlarınızı öyle istiyorum ki… sizin sorunlarınız elbet çözülüyor, elinizde… biz ne yapalım?
BeğenBeğen
islamiyette ameller niyete göredir. bu, herkesin inançlarını çok rahat bir şekilde yaşamasını sağlar bence. insanın bu dünyaya gönderilme amacının, ilim ve dua vasıtasıyla tekemmül etmek olduğunu anlayan ve bu dünya misafirhanesinde sunulanlara şükür ederek yaşayan insanlar, bir nakışta bin nakşı nakşeden nakkaş’ın kendi nakşettiği beyinlerin içinden geçenleri de bildiğini, çok iyi idrak edenlerdir. tabi ki, insanlar bir takım sıkıntılarla hayatını geçirirler. bu bir sınav! herkesin sorusu farklı. sonuç ise aynı. herkesin belli bir anlama kapasitesi vardır. bu yüzden gey arkadaşlarımızın da yazdıklarında dikkatli olmaları gerektiğini düşünüyorum. yaratılış itibariyle düşünce yapısı, sabır ve birçok insanda olmayan yeteneklerin allah tarafından kendilerine verildiğine de inanıyorum. verilen bu yetenekleri kendi cinsiyetinden olan eşleriyle birlikte allah yolunda, ilim yolunda kullananları da gönülden takdir ediyorum.
BeğenBeğen
hz. muhammed’e gelen elleri kınalı çocuk hikayesi kütüb-i sitteden geçen bir hadistir. aynı şekilde bir diğer hadiste peygamber şöyle buyuruyor: “kim yolda gördüğü bir erkeğe ‘ey livatacı, ey kız gibi, ey ibne’ derse islamda 20 kırbaç cezası vardır.” eşcinsellik yaratılıştandır. kuran’da ‘eşcinsellik haramdır’ denmemiştir; fiil haramdır denmiştir, yani livata ya da lezbiyenlerin sihak, yani sürtüşmesi… dolayısıyla allah yaratısı eşcinsellik o kişilerin sınavıdır. bir rahip gibi ruhban hayat yaşamalılardır. haram olan fiili livatadır. tövbeleri kabuldür. dolayısıyla tövbe etmeliler. bir de şu dua ‘lut’tan (as.) okumalılar’ rabbin sürni allel lut gavmil müfsidin. kuran’da geçer. “yarabbi, sen bizi lut kavminin yapageldiklerinden koru”. her eşcinsel bunu tesbihat edinmelidir. zina eden de etmeyen de… tövbe kapısı her zaman açıktır. bizleri eleştiren kıranların hakları öteki alemde alınacaktır. dolayısıyla allah’a sığınacağız, namazlarımızı kılacağız, kut peygamberin duası ile tesbih çekeceğiz ve kurtuluşa ereceğiz.
sevgili gay ve lezbiyen yaratılmış arkadaşlarım, hepinizi seviyorum. üstelik eşcinselliğe kusur bulanlar allah’ın yarattığına kusur buluyorlar dolayısıyla. kuran’da allah kusurdan münezzehdir, yaradılışımız hata değil bir sınavdır. allah nasıl olur da kusurlu olabilir ki, biz kusurlu olalım? o kusurdan münezzehse ve bize de kendi ruhundan üflemişse, kusur bizi kusurlu gören gözdedir. hz. mevlana şöyle der mesnevi’de:
BeğenBeğen
başlığı belki ile başlayan arkadaşım, ben de bir gayim; seni çok iyi anlıyorum. çok seküler bir ailede yetişmeme rağmen 16 yaşında anneannemden etkilenerek namaz kılmaya başladım, hala kılıyorum. ne kadar günah işlemişsen allah affetsin. allah affedicidir. o sonsuz merhamet sahibidir. düşün ki annene verilmiş olan merhamet allah’ın sonsuz merhametinden bir damladır. elbette ki umutlu olacaksın. erkek olmaya özenmiş ve onların sorunsuz olduğunu düşünmüşsün yazının sonunda. bence bu bir hata. kendi varlığını kusurlu görmüşsün. böyle düşünme. emin ol, kimin allah’ın katında üstün olacağını kimse bilemez. sana da hazreti pir mevlana celaleddin-i rumi’nin mesnevisinden bir hikaye anlatayım. bir kadın çok müslümanmış, yıllarca ibadet taat, günahlardan uzak yaşamış, ancak kadının bir kedisi varmış ve bir gün onu eve kitleyip gitmiş. kedi açlıktan ölmüş. kadın öldüğünde allah ona gazab etmiş. bir kadın da hayat kadını imiş. yolda susamış ve bir kuyuya gelmiş. orada kendisi gibi susuzluktan muzdarip dili dışarıda kurumuş bir köpek görmüş. kadın ayakkabısını kuyuya sallayıp önce köpeğe ayakkabısıyla su içirmiş. bu kadın da ölünce cennete gitmiş. olay gerçek değil ama hazreti mevlana allah’ın kimi beğenip cennete alacağının belli olmadığını söylüyor. elinden geldiğince insanlara yardım et, kötü düşünme, gıybet etme, namazını kıl, mümkün mertebe fiili livatadan uzak durmaya çalış. biliyorum zor ama zararın neresinden dönsen kârdır. ben livatadan uzak durarak yaşıyorum. bunu da hazreti mevlana’ya borçluyum, sana da tavsiye ederim. mesnevilerini oku kardeşim. ben de kadınsı davranıyorum. çok belliyim ancak allah’a inanıyor ve resulünü kabul ediyor, seviyorum. emin ol islam dini ve kuran bizi çok seviyor. insanlar sevmese de allah seviyor yetmez mi?
BeğenBeğen
sevgili alper arkadaşıma,
evet allah herkesin rabbidir, hazreti muhammed mustafa (sav) de herkese indirilmiş son elçidir. eşcinsele de, herkese, güneşin doğup battığı herkese indirilmiştir. dolayısıyla aslında rab katında kadınlık-erkeklik yoktur, ruh vardır. tasavvufta yani bu hazreti insana tekabül eder, dolayısıyla herkes hazreti insan olmaya çalışır. ne kadar islam üzerine olursak o kadar insani özelliklerimizi kazanır, ne kadar gayri ahlaki davranır, emir ve yasaklardan çıkarsak, o kadar esfelssafiline ineriz. alayı iliyyine çıkmak ise zordur; evliyaların makamıdır. ancak oraya ulaştığımızda kadın ve erkek ya da eşcinsel olmadığımızı, aslında safani rabbin yarattığı temiz ruhlar olduğumuzu, cinsiyetin maddi aleme ait beden giysisinde kaldığını farkederiz. dolayısıyla bu makama fenafillah -allahta fena bulma makamı- denir. dervişlerce seyrüsülükün sonudur. tüm kötü huyları nötürleme, hazreti muhammed’in ahlakıyla ahlaklanma, allah’ın senden seninden ondan razı olduğun makamdır. bizler bugün tasavvuf terbiyesi almadığımız için bunu ancak öldükten sonra anlıyoruz. kuran-ı kerim’de allah “sizleri kadın ve erkekten yarattım” buyuruyor. zaten eşcinsellik de bundan başka bir şey değil ki… kadın ve erkeğin aynı vicutta buluşmasıdır. herşeyi yaratan allah ise, bunu yarattığına da inanmalı ve allah’ın “ben istediğimi istediğim şekilde yaratırım” hikmetini kavramamızdır. dolayısıyla bütün insanlara, müminlere allah’ın yarattığı bir varlık gözüyle bakmalı; yunus’un sözüyle “yaradılanı severiz yaratandan ötürü” demeliyiz. allah’ın verdiği iradeyi doğru kullanmalıyız. sadece eşcinseller mi yanlış kullanıyor? etrafa baktığımızda ne zina edenler ne hırsızlıklar, herşey oluyor ancak erkekegemen bir yapıda olduğumuzdan eşcinsel olana insanları bastırmaya ya da onları hakir görmeye çalışıyoruz. ben bir gay olarak bunu çok yaşadım. insanlar bilmeliler ki allah’ın Kulu olmak bir şereftir. bu şeref herkese aittir.
sevgi ve saygılarımla,
fakir
BeğenBeğen
ben de bir bayan olarak maalesef böyle bir durum yaşıyorum ve çok acı cekiyorum. acı çekmemin en büyük sebebi rabbim katında günahkar olmam. inançlı biriyim, ibadetlerimi yerine getirmeye çalışıyorum, namazlarımı aksatmam. allah’ın izniyle her türlü günahtan uzak kalmaya çalışırım ama n’aptıysam bundan kurtulamadım. rabbimin merhameti gazabını geçmiştir. buna dayanıp hareket etmekten çok, bu konuyla ilgili kesin ve net bilgilere ulaşmak istiyorum. dünya hayatı zindan oldu. aslında yaşamak istemiyorum. çaresizim. bu konuda güvenilir bilgisi olanlar kaynaklarıyla birlikte yazabilirler mi? allah razı olsun.
BeğenBeğen
sevgili adak,size son derece katılıyorum.aynı duygular bende de var ama inan ben de bu konuda çok ama çok musdaripim .saygılarla
BeğenBeğen
ya arkadaşlar kadın, erkek hiç kimse zaten gay olmanın heveslisi değil. ben de bu duyguları yaşıyorum ama kendimi frenliyorum. yüce allah cc madem bize bu duyguyu vermiş, bizi bununla imtihan ediyor. günlük yaşantımda kendimi insanlara karşı gay olduğumu hissettirmemek için neler yapıyorum. allah bizleri merhamet etsin ve bağışlasın; istemediğimiz bu duyguları bize gerçek hayatta yaşatmasın.
BeğenBeğen
tüm yorumları okudum. bence insanlar anlayamadıkları, kavrayamadıkları, yaşamadıkları konularda bu kadar önyargılı davranmamalılar. herkesin eşcinsellere karşı saygılı olması gerektiğini düşünüyorum. çünkü bizim cinsel kimliğimiz bize verilen büyük bir imtihandır.
bence bizler allah’ın seçtiği ve fuhuşa girmediği taktirde ahirette mükafatlandıracağı kullarız. arkadaşlar sabırlı olalım ve bu büyük, zorlu imtihanı geçelim. her zaman allah’a sığınalım. o daima bizimle beraberdir. o kullarını, kullarının onu sevdiğinden binlerce kat daha fazla sever. belki bu sınavdan alnının akıyla çıkacak olanlar cennette beraber olurlar. o zaman belki de yasaklar kalkar ve bizler de kimliğimizi yaşarız ya da ne bileyim öbür dünyada normalleşiriz.
allah büyüktür. ona tevekkül edelim. allah tüm kullarının yardımcısı olsun. şiddetli ahir zamanın şerrinden muhafaza etsin. cennette peygamber efendimize (a.s.m.) komşu etsin. amin.
BeğenBeğen
Ben tanrıya inanmıyorum, ama inanıyor olsaydım, herkesi yaratan tanrının, yarattıklarının nasıl biri olacağını bildiğine, hatta onun öyle olması gerektiğine karar verdiğine inanırdım. Tanrının birini yaratıp, sonra nasıl biri olacağını merakla izleyeceğine inanmazdım. Kur’an’da, İncil’de, Tevrat’ta başka türlüsü yazıyormuş – ki gizli anlamları varmış, öyle herkes anlamazmış, allâme olmak lâzımmış, herkesin anlayamayacağı bir kitabın dediklerini nasıl herkes yapacak, o da ayrı bir soru ya-.
Cinsel tercihleri nedeniyle insanları ayrımcılığa tabi tutmak büyük günahtır. Başka farklılıkları nedeniyle ayrıma tabii tutmak gibi. Kimse kimseye ne hetereoseksüel olmayı, ne de homoseksüel olmayı dayatabilir. Cinsellik kişinin yaşamının içinde bir bölümdür. Bu bölümü nasıl yaşayacağına kişinin kendisinden başka hiç kimsenin karar vermesi mümkün değildir. Karışan, alacağı “sana ne” cevabına karşı hazırlıklı olmak ve gerisin geri geldiği yöne dönmeye hazır olmalıdır. Din, gelenek, çevre gibi nedenlerle gey olana baskı yapmak konusunda fikirleri olanlar da, dinlerini, geleneklerini, çevrelerini değiştirsinler. Değiştiremiyorlarsa, başkalarının yaşamını değiştirme konusunda baskı yapamayacaklarını algılasınlar. Gay din adamı da olur, öğretmen de. Ben ne dediğine bakarım onun, ne olduğuna değil, bana ters geliyorsa, gey de olsa karşı fikrimi söylerim hetereoseksüel de olsa.
Geyliğin ne dinle, ne toplumsal durumla, ne ahlâkla, ne de başka bir şeyle ilişkisi vardır, kimse gey olmayı -isterse hoş görsün- dine göre tanımlamaya kalkmasın. Bu tamamen kişisel bir şeydir, kişinin kendi özgür iradesi ile yaşayacağı bir durumdur.
BeğenBeğen
gerçekten çok güzel bir siteniz var.
BeğenBeğen
Ne kadar dar görüşlü insanlar var Lut kavmi olayını hiç yorumlamayı denediniz mi? “Bu dönemde Allah dostları var, onlara sormayı denesinler” diyen arkadaşa sesleniyorum: Kuran insanlara akıllarıyla yorumlanıp hayata geçirilmesi için gönderildi. Bizler bu dönemde artık hocaların arkasındaki koyunlar olup onları takip edemeyiz. Kime güveneceğini bilemezsin ki? Her insan yanlış yorumlayabilir. Neden kendi aklımızla yorumlamak varken, başkasının aklına güveniyoruz?
Lut kavmine dönelim… Lut kavmini nasıl direk olarak eşcinselliğe bağlıyorsunuz ki sırf erkeklere gittiler diye bu onları eşcinsel yapmaz. Dikkatinizi çekerim; “kadınları bırakıp erkeklere gitmek”‘ten bahsediliyoR, azgınlıktan bahsediliyoR. Biz eşcinseller ne zaman bir kadına ilgi duyarken erkeklere koştuk? Hiç bu yönden baktınız mı?
Peki şöyle söyleyeyim bir de; insanlar günahsız doğar değil mi? Peki, eşcinsellik günahsa, neden doğuştan gelen birşey?
Kuran’da eşcinsellikle ilgili hiç bir hüküm geçmediği doğrudur. Muhsin Hendricks’e bu konuda katılıyorum. Düşüncelerini de destekliyorum. Bu düşünceleri kabullenemiyorsanız bile en azından eşcinsel insanlara saygılı davranabilirsiniz. Çünkü bir sürü tanımadığınız hassas insan var. Zor yaşamları omuzlarına yük olması yetmezmiş gibi bir de toplumdan eşcinsel diye baskı görmekten kaçıp saklanmak zorunda kalıyorlar. Bazıları saklayamıyor, eşcinsel diye dalga geçilip dışlanıyor ama hiç kimse şunu düşünmüyor; hayatı zor + eşcinsel diye kendini sürekli gizlemiş + eşcinselliği öğrenildiğinde dışlanmış ve dalga geçilmiş + hassas bir karakteri var bu kişiyi intihara sürüklemiş olabileceklerini kimse düşünmüyor. Böyle bir sürü insan var hatta kimisi intihar etmeyedebilir olayların başka şekilde gelişmeside mümkün tabi. Bu sıkıntılara katlanmış ve topluma nefret duyan birini düşünsenize topluma sadece zararlı bireyler kazandırmış olursunuz.
İnsanlar birbirlerini eleştirmeyi bu kadar sevmeyip birbirlerini anlasaydı dünya daha güzel bir yer olurdu sonuçta hiçbirimizin dini, ırkı, yaşam tarzı, günahları, sevapları hiçbir şeyi hiçbirimizi ilgilendirmez; bizi ilgilendiren kısım birbirimizin ahlakıdır, çünkü insanların bir arada yaşayabilmesini sağlayan yapı ahlaktır.
Yazarken biraz sert çıkışmış olabilirim özür dilerim ama herkes doludur bu tür şeylerle mazur görün.
BeğenBeğen
Merhaba herkese,
Bu yazdıklarımızı eşcinsel olmayan birinin okuyacağını tahmin etmiyorum. Burada kendi kendimize yorum yapıp duracağız. Çocukluğum, gençliğim, hep eşcinsellikle mücadele içinde geçti. Bunu hiç kabullenmedim ama öyleydim. Mahallede arkadaşıma aşık oldum, askerde aşık oldum, çocukken bile kanımı kaynatan biri vardı.
Ben 42 yaşındayım. 30 yaşıma kadar bununla savaştım. Annem babam ayrıydı. Babannem büyüttü beni. Askerden geldikten sonra kendimi dine verdim, Fethullah Hocanın cemaatına katıldım. Tek isteğim eşcinsellikten bir kurtuluş varsa, bundan kurtulmaktı. 4 yıl 5 vakit namazımı kıldım, kuran öğrendim, sürekli dinle ilgili faliyetlerde bulundum, namazlarımı hiç kazaya bırakmadım. Bu 4 yıl içinde hoşlandığım bi erkek gördüğüm zaman kendimi ona bakmaktan alamadım.
Bir sürü psikolağa gittim. Son gittiğim psikolog, “bundan kurtuluş yok, sana tek tavsiyem kendi içinde yaşa, kimseye söyleme, üzülürsün” dedi.
Ha bu arada evlendim; bir oğlum oldu ama bir kadınla aynı yatakta yatmak en büyük işkenceymiş, bunu anladım. 4 yıl evli kaldık, sonra ayrıldık. Evlenme sebebim yine eşcinsellikten kurtulurum diye idi ama hayal.
Lut kavmindeki Kuran’da geçen ayete göre, Lut peygamber kavmine “onlar benim misafirim, alın size kızlarımı vereyim” diyor ve kavmi kabul etmeyip “sen bizim ne istediğimizi çok iyi biliyorsun” diyor. Burada ben bir çok şey anlıyorum. İnsanlar herşeyi bırakmış tek şeyin hayatın tek anlamı sex olmuş. Bir sonraki konu kızları veriyor. O zaman eve gelen misafire kızlarımızı mı sunmamız gerek. Bu iyi bir şey mi? Bir başka konu da o zaman insan az olduğundan dolayı erkek erkekle, kadında kadınla birlikte olunca üreme olmayacağından korkulduğundan da olabilir. Bir çok şey var aslında. Yanlız hiç kimse çıkıp bu konuyla ilgili bir şey söylemiyor. Sadece kulaktan dolma günah deniyor. Sorsan günahın ne olduğunu bile bilmez.
Son olarak; evet ben eşcinselim ve artık bundan korkmuyorum ve yaşıyorum. Çok mutluyum. Aynı zamanda ibadetimi hiç bırakmadım ama o 4 yıldaki gibi aşırısına gitmiyorum. Kendimce kimseye göstermeden yapıyorum. Eğer bu yazılanları eşcinsel olmayan biri okursa, bizleri hor görmesin, çünkü bizi de ALLAH yarattı.
BeğenBeğen