Orhan Yalçın Gültekin
Bu ülkelerden SSCB sosyalist bir ülkeydi. Diğerleri kendilerini demokratik cumhuriyet vb adı altında yine de sosyalist olarak tanımlıyorlardı.
Sosyalizm, savunucularının çokça algıladığı/savladığının tersine Lokman Hekim’in sihirli iksiriyle yıkanmış bir toplum biçimi değildir. Komünizmin alt evresi olarak henüz kapitalizmle bağlarını koparmamış, burjuva dünyasının dar ufkunu aşamamış bu “komünizm”, henüz demokratik ya da despotik, siyasal niteliktedir. (Bknz. 1844 Elyazmaları , Marx) Zorunluluktan özgürlüğe geçiş sürecindeki bu tür toplumlar, bu süreçte inişli çıkışlı gelişim gösterir ve modern sınıf çatışmalarının her biçimini yaşarlar.
Yalnız kalkıp da “eski Doğu Bloku ülkeleri kapitalist miydi? Ne biçim kesip doğradılar birbirlerini kolhoz, molhoz derken” demenin de anlamı yok. En azından, “kolhoz, molhoz derken biribirlerini doğradıkları dönemin” sosyalizm dahi olmadığını – “doğrayanlar”ın bile bu savı ileri sürmediklerini (söyledikleri sosyalist bir devlet olduğuydu) – bilecek kadar bu konularda mürekkep yalamış birileri için…
07 Nisan 2003 – 09:08:32