Orhan Yalçın Gültekin
Diyanet’in bu soruya verdiği yanıt şöyle:
“Nafile namazların tek başına kılınması daha faziletli olduğu halde, Terâvih namazının cemaatle kılınması sünnettir. Hz. Peygamber Terâvih namazını iki defa cemaatle kıldırmış, ancak daha sonra farz olur düşüncesiyle cemaatle kıldırmaktan vazgeçmiştir (Buhârî, Salâtü’t-terâvih, 1; Müslim, Müsâfirîn, 177). Hz. Ömer halife olunca, halkın dağınık bir şekilde teravih namazı kıldıklarını görüp, tekrar cemaatle kılınmasının daha hoş olacağını düşünmüş ve ashapla istişare ederek bu namazın yeniden cemaatle kılınmasını başlatmıştır. Halkın bir vecd içinde bu namazı kıldıklarını görünce, “Ne güzel bir adet oldu” diyerek sevincini belirtmiştir (Muvatta, 84, h. no: 245). Hz. Ali de, “Ömer mescitlerimizi teravihin feyziyle nurlandırdığı gibi, Allâh da Ömer’in kabrini öyle nurlandırsın” duası ile memnuniyetini açığa vurmuştur.”
Size de garip gelmiyor mu, Peygamber’in millet farz olarak algılamasın diye cemaatle kıldırmaktan vazgeçtiği terâvih namazı, Hz. Ali’nin desteğini alan Hz. Ömer tarafından yeniden cemaatle kıldırılıyor ve “güzel bir adet” haline geliyor! Yani peygamber, sünnetten olmasını bile bir kenara bırakıyor, farz kabul edilir düşüncesiyle; onun en yakınları ise bu korkuyu/endişeyi taşımıyorlar!
13 Kasım 2003 – 09:45:36