Orhan Yalçın Gültekin
Kürt devrimcilerinin 68 kuşağındaki yeri, ne yazık ki bugün Kürt “sorun”u (!?)* ile ilgili en duyarlı kişilerce bile es geçilen bir konudur.
THKO kökenli biri olarak Hatırla Sevgili dizisine bir çok eleştiri yapabilirim. Bu eleştirilerin bir kısmı -basınca ve kimi kişilerce- en belirgin konularmış gibi gündemde tutuluyor. Ne ki atlanan konular öyle yenilir yutulur konular değil.
Öncelikle dizi, olan biteni bir derin devlet vurgusu üzerinden anlatıyor; yani komando kampları, Kanlı Pazar, Maraş vb yalnızca derin devlet odaklı girişimlermiş gibi ele alınıyor, böylelikle bu girişimlere payanda olmuş “faşist ideoloji” ve “faşist örgütlenme”, “irticai düşünce” ve “irticai örgütlenme” aklanıyor.
İkinci olarak dizi, 68 kuşağının başlangıç dönemlerinde etkin olarak yer alan TMGT (yaygın biçimde söylersek Tımgıt) kökenli Kemalist devrimcilerin kendileri değil ama çizgilerinin 1970-72 sürecinde de etkili olduğu savını gündemde tutuyor. Bunu yaparken de kırılma ve kopuşmaların üzerinden atlıyor.
Deniz Gezmiş’in 68’in simgesi olduğu doğrudur. Deniz Gezmiş, bütün bu kırılma ve kopuşmaları da bir biçimde kişiliğiyle, savaşımıyla, bu savaşımın evreleriyle anlatan adamdır. Ne ki 68, Deniz Gezmiş’ten ibaret olmadığı gibi Türk-Kürt kardeşliği de Deniz Gezmiş’in imalatı değildir; Deniz Gezmiş’in idam sehpasında söyledikleriyle açığa çıkmış, hiç değildir.
Bilebildiğim kadarıyla Mehdi Zana’nın konuşmacı olarak katıldığı, resmî olarak Türkiye İşçi Partisi (TİP) tarafından düzenlenen Ağrı’daki “Doğu Mitingi”nin sunucusu Kadir Manga’dır. Kadir Manga, Nurhak’ta ölen 3 THKO savaşçısından biridir.
THKO’yu oluşturan ilk çevre “Dağcılar ise (Hüseyin İnan grubu), “Dağcılar”ı oluşturanların önemli bir bölümü de Kürt kökenli devrimcilerdi. “Dağcılar”ın manifestosu sayılabilecek Diyarbakır Bildirisi (1970), şu sözleri de içermektedir:
“Bu yalanlar, bu oyunlar Türk-Kürt halklarının kardeşliğini, dostluğunu ve devrimci dayanışmasını bozmak içindir.”
THKO’yu oluşturan ikinci çevre İstanbul’da Devrimci Öğrenciler Birliği (DÖB) içinde örgütlenenlerden Deniz Gezmiş ve Cihan Alptekin çevresidir. Bu çevre genişlemesini TMGT kökenlilerden kopma pahasına DDKO içinde örgütlenmiş devrimcileri kendi anlayışlarına kazanarak sağlamışlardır. Kızıldere’de öldürülen Ömer Ayna, sınırda öldürülen Avni Gökoğlu ile Yavuz Yıldırımtürk, Zerruh Vakıfahmetoğlu gibi devrimciler Devrimci Doğu Kültür Ocakları (DDKO) çevresinden gelmişlerdir. (bknz. Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu)
Belki ilginç gelebilecek bir not da THKO GMK sürecinin yayın organı “Yoldaş/Heval” dergisidir. Yasadışı olarak çıkan “Yoldaş/Heval” iki dilli bir yayın organıydı; Türkçe ve Kürtçe olarak yayınlanıyordu. Kürt sol grupları dışında böyle bir yayın organını başka bir grup çıkardı mı, bilemiyorum; ben rastlamadım. (Grubun kökenindeki “duyarlılık” söz konusu dergiye de yansımıştır.)
Not:
* “Kürt sorunu”nun ardına (!?) işaretini koyuşumun sebebi şudur: “Kürt” bir sorun oluşturmamaktadır; sorun “Kürt”te değildir. Bu ifade “national question” sözcüğünün Türkçe’ye çevrilirken “question” karşılığı olarak anlamlardan birinin (mesele, sorun) yeğlenmesinden kaynaklanmaktadır. Oysa “question” soru ve sorun gibi anlamlarla birlikte “incelenecek, araştırılacak konu” anlamına da gelmektedir. “Mes’ele” olarak çevrildiğinde sözcüğün karşılığı “düşünülecek iş ve husus. halledilmesi lâzım iş. ehemmiyetli iş” gibi anlamlara gelmektedir ve o zaman doğru bir yaklaşım oluşabilir. Ne ki mesele de sorun karşılığında algılanmaktadır. Hasılı, kavramsal çerçeve sorunludur.
23 Mayıs 2008