prof. dr. yakup kepenek
geçen hafta yayımlanan işgücü verileri, “bağımlılık” olgusunu ve kadının ücretli emekteki yerini bir kez daha gösteriyor.
toplam nüfusun yalnızca 20,7 milyonu “çalışır” görünüyor. ancak, sayıları 2,6 milyon olan “ücretsiz aile işçilerini” bu toplamdan çıkarırsanız, “para karşılığı” çalışan kişi sayısı 18 milyona iniyor.
bu sayının çıplak anlamı şudur: toplam nüfus 72 milyondur; emeklileri saymasanız bile, çalışan bir kişi, “kendisinden başka” üç kişiyi daha geçindirmek zorundadır. yani, “her dört kişiden üçü”, -ki bunların büyük çoğunluğu kadındır– yaşamak için bir başkasının avucuna bakıyor; ekonomik olarak “bağımlı” yaşıyor. ve köleleşiyor!
***
kamuoyu, işgücüne “katılanların” ne kadarının “işsiz” olduğuna bakıyor. sayfanın arkası, yani, işgücüne katılmayanlar unutuluyor. oysa asıl sıkıntı orada yaşanıyor. tuik bunları “işgücüne dâhil olmayanlar” diye adlandırıyor. oysa bunların çok büyük çoğunluğu istese de işgücüne katılamıyor. bakınız nasıl?
tablo’larından da bakılabileceği gibi, işgücüne katılmayanların toplamı 26,3 milyondur. ve dikkat, bunların 19,2 milyonu kadındır! buna karşılık yalnızca 7,2 milyon “erkek” işgücüne katılmıyor.
katılamayanların ilk sırasında “iş aramayıp çalışmaya hazır olanlar” bulunuyor. sayıları 2,3 milyon ve çoğu kadın olan bu grubun “işsiz” sayılmamasının nedeni ya “iş bulma ümidi” olmadığı ya da iş aramak amacıyla son üç ayda kayıt yaptırmamasıdır.
ikinci sırada, — tamamına yakını kadın– olan “mevsimlik çalışanlar” yer alıyor; bunlar da işgücüne nedense (!) katılmıyor.
işgücüne katılamayanların üçüncü sırası çok ilginç; sayıları 12 milyona yaklaşan bu insanların tamamı kadındır ve bunlar “ev işleri” yapıyor. eğer ülkede iş bulma konusunda kadın-erkek eşitliği geçerli olsaydı, 12 milyon kadın ücret karşılığı çalışacak yani işgücünün içinde yer alacak; bağımlı yaşamayacaktı.
eşitsizlik, öğrenci ve özellikle emeklilik sayılarında da sürüyor. emeklilerin beşte birinden daha azı kadındır. bunların altında yer alan “çalışamaz durumda” olanların neden büyük çoğunluğunun kadın olduğu belli değildir.
belki en ilginci ve toplumsal yapının tam bir “özeti”, işgücüne katılmayanların “diğer” başlığı altında toplanan son sırasıdır. kadın, yüzde 90 oranında “diğer”dir!
bu tabloya karşın bir “bakan” çıkıyor, “işsizliğin nedeni kadınlardır” diyebiliyor. ne denir?
sonuç olarak, ücretsiz aile işçisi olanlarla birlikte, toplam 16,5 milyon kadın da “çalışabilir” durumdadır. ancak, ekonomik, toplumsal siyasal ve töresel yapılar, bugün, bu sayıda kadını, çalıştırmıyor; “erkeğe bağımlı” kılıyor.
kısaca, 16,5 milyon kadın, emek gücünü, bir ücret karşılığı değerlendirecek kadar “özgür değildir”!
işgücüne katılmayanların durumu- aralık 2008 (bin kişi)
toplam | erkek | kadın | |
toplam | 26,330 | 7, 140 | 19,190 |
iş aramayıp, çalışmaya hazır olan | 2,298 | 991 | 1,307 |
mevsimlik çalışanlar | 426 | 89 | 337 |
ev işleriyle meşgul | 11,785 | —– | 11,785 |
öğrenci | 3,745 | 2,030 | 1,715 |
emekli | 3,086 | 2,498 | 587 |
çalışamaz durumda | 3,207 | 1,234 | 1,973 |
diğer | 1,783 | 297 | 1,602 |