Enver Avcı

Öykü 8 * 1969 yılında Yeniden Milli Mücadele isimli bir örgütün (başkanları Aykut Edibali Islahatçı Demokrasi Partisi’ni kurdu sonraları) Işık Mühendislik’teki destekçileri okulu ele geçirip devrimcileri okula almamaya başladılar. O zamanlar hiç silahlı çatışma olmamış. Sağ cenahta MTTB, Komünizmle Mücadele Dernekleri; Milli Mücadeleciler (isimleriyle namütenahi) gruplar var.

Neyse, okula alınmayan bizler Beşiktaş Akaretler’deki CHP binasında toplandık. Gece okula gireceğiz. Başka okullardan da bize destek verenler var. Ankara’dan ODTÜ’lü bir grup arkadaş da gelmiş. Taylan Özgür’ü ilk orda gördüm, zaten son görüşüm oldu. Hasan Amca’nın oğlu olduğunu sonraları öğrendim. Ben gündüz çalışıp gece okuyorum. Hasan Amca’yla Karaköy Necatibey caddesinde Mimar Han’da aynı kattayız. Hasan Amca’nın yazıhanesiyle karşı karşıyayız. Yaklaşık 50 kişilik bir grup olduk. Okulun önüne geldik. Hava yeni kararmış. Ben Abdurrahman Ekmekçi ile yan yanayım, onun da yanında Mehmet Cantekin var.

Birdenbire grubun arasından biri “hücum” diye bağırınca okuldan bir yaylım ateşi açıldı ki neye uğradığımızı şaşırdık. Bizim grupta silah yok. Donmuş kalmışız. Mehmet Cantekin o sırada vurulmuş. Ateş açanlar ellerinde silahlarıyla dışarı çıkıp üstümüze doğru ateş açarak gelmeye başladılar. Tam o anda Taylan ve arkadaşları ateş açanların üzerine molotof yağdırmaya başlayınca bunlar tekrar okulun içine geri sığındılar ve bizler de kaçma fırsatı bulduk. Ertesi gün Cantekin’in öldüğünü öğrendik. Şayet o akşam Taylan ve arkadaşları olmasaydı büyük katliama uğrayacaktık. Saygı ile bir kez daha anıyorum.

Geçen sene Jeofizik Mühendisleri Odası’nın lokalinde Talat Turhan’la karşılaştım. Yanında Nigar öğretmen var.

Sordum: “Demişsiniz ki Taylan Özgür’ün katilini biliyorum. Neden açıklamıyorsunuz? Açıklamayacaktınızsa neden bunu söylediniz?”

“Evet, biliyorum” dedi, “ancak açıklarsam beni öldürürler.”

Siz açıklayın, Talat bey, öldürülmezsiniz. Esas açıkladığınız zaman ölümsüzleşirsiniz.