Adnan Menderes
“Şimdi arkadaşlar, ırkçılık, sağcılık, solculuk meselesine geliyorum… Solculuk meselesi; bu meselede dikkat edecek olursanız, şimdiye kadar gelmiş ve geçmiş hükümetlerden çok daha katî ifadelerde bulunmuşuzdur. Hakikaten Halk Partisi hükümetleri solculukla mücadele etmek kararında olduklarını söyledikleri halde, solculukla mücadele ediyor gibi göründüğü halde, solculukla müessir bir mücadele yapılıp yapılmadığını hepiniz takdir edersiniz. Biz solculukla mücadele ederken asıl kanunî yollardan ayrılmayacağız. Solculugun nereden başlayıp nerede bittiğini kati olarak tayin edecek kanunî kıstasları bulup ortaya koyacagız. Ta ki hâkimlerimiz bunu teşhiste tereddüde düşmesinler ve hükümlerini vermekte mütereddit olmasınlar.”
Adnan Menderes, burada kendisine “Aynı şeyi ırkçılık için de istiyorum; nerede başlıyor, nerede bitiyor?” diyen Sadri Maksudî Arsal’a, “Sayın hocam, müsterih olmanızı rica ederim. Irkçılığı biz solculuk gibi mutlaka mücadele edilip kökünden sökülüp atılması lâzım gelen bir mesele, bir cereyan olarak kabul ediyor değiliz,” diye cevap vermişti.
“Nihayet ırkçılık, bir fikrin, hissin dalâleti olabilir. Fakat solculuk böyle değildir. Biz solculuğu bugün ‘bu memleketin aleyhine ve zararına çalışan kuvvetlerin ajanı olma’ mânasına alıyoruz. Bunları bir fikir ve his kabul etmekten uzağız. Bu tarife dikkat etmek lâzımdır. Bugün ırkçılık ve solculuk derken, ‘ikisini de mütekabil istikametlerde, aynı seviyede tutuyor’ diye hükmetmek doğru olmaz.”
Kaynak: Halûk Kılçık, derleyen, “Demokrat Parti Meclis Grubu, 28 Mayıs 1950, Hükümet Programı Tartısmaları”, Adnan Menderes’in Konusmaları, Demeçleri, Makaleleri, Cilt II (Ankara: Demokratlar Kulübü Yayınları, 1992, s. 7–8.)
Aktaran: Özgür Gökmen, Demokrat Parti ve Sol