Hopa halkı 31 Mayıs 2011 salı günü Erdoğan’ın mitingi öncesi ve sonrası yaşananlara ilişkin 03 Haziran 2011 tarihinde bir basın açıklaması yaptı. Basın açıklamasının tam metni aşağıdadır.
31 Mayıs Salı günü derelerin satılmasını ve çayda yaşanan sömürüyü protesto etmek için Hopa halkı olarak Başbakan Erdoğan’ın miting yapacağı alanla arasında ‘üç karayolu’olan meydanda toplandı.Çayda kota ve kontenjan uygulamalarına, çay taban fiyatlarının zamanında açıklanmayıp üreticinin elindeki çayın özel firmalar tarafından düşük fiyatla alınmasına,derelerimizin satılmasına,doğamızın katledilmesine karşı Başbakana sesimizi duyurmak istedik.
İlk gerginlik inşaata ‘Karadenizin asi çocukları çayına ve suyuna sahip çıkıyor’ pankartı asılırken polisin gazlı müdahalesiyle başladı. Daha sonra meydanda horon oynarken polis tazyikli su, gaz bombaları ve coplarla Hopalılara saldırı düzenledi. Kadın çocuk esnaf ayrımı yapmaksızın vahşice saldıran polis birçok insanımızın yaralanmasına sebep oldu. Hedef gözetilerek gaz bombaları atıldı, esnafımızın camları kırıldı, işyerlerine zarar verildi. Sonay Kotil isimli bir arkadaşımız küçük bir çocuğa isabet etmek üzere olan gaz bombasından korumaya çalışırken başından ağır yaralanarak Rize Devlet Hastanesine kaldırıldı. Yine bir esnafımız gaz bombasının ayağına isabet etmesi sonucu ayağında 3 cm büyüklüğünde delik oluştu. Bazı arkadaşlarımızın kolu-ayağı kırıldı. Bütün şehir gaz bulutu ile kaplandı, onlarca Hopalı çeşitli yerlerinden yaralandı. Polis tarafından Hopa tam bir savaş alanına dönüştürüldü. Emekli öğretmenimiz Metin Lokumcu kullanılan gaz bombaları ve polisin cop darbeleri sonucu kalp krizi geçirerek aramızdan ayrıldı. Polis pervasızlığını cenaze için hastaneye giden Hopalılara karşıda sürdürdü ve hastane önünde yine coplarla gaz bombalarıyla halka saldırdı. Öyle ki hastane binasının içine dahi gaz bombası atmaktan çekinmedi. Sağlık personeli, hasta ve yakınları gaz bombasından yoğun bir şekilde etkilendi.
Elbette bu pervasız polis saldırganlığı karşısında Hopa’nın genci, yaşlısı, kadını kendini savunmaya çalışmıştır. Polisin vahşice saldırganlığına karşı kendini korumaya alışmıştır.Polis sadece pervasızca saldırmakla kalmamış çevik kuvvet amiri Hopa halkını hedefleyen küfürleri ile halkımızı rencide etmiştir. Polisin saldırganlığını önlemeye çalışan Metin Lokumcu öğretmenimizin hayatını kaybetmesi ise Hopalıları derin üzüntüye boğmuş ve halk buna karşı tepki göstermiştir
31 Mayıs Salı günkü Hopamızda yaşananların sorumlusu halkın kendi sözünü söylemesine tahammül edemeyen AKP iktidarı ve onun emriyle Hopa Halkına saldıran polislerdir.Tayyip Erdoğan kendileri için bir cennet yaratmak için kendisine karşı olan herkesi ve her şeyi polis zoruyla baskı altına almaya,susturmaya çalışıyor. Bu saldırının zemini birkaç gün önceki Milliyet gazetesine AKP Arhavi ilçe yöneticisinin demeçleri ile oluşturulmuştur. Başbakan Hopa’ya adeta bir fetih zihniyeti ile gelmiştir. Başbakan diğer bütün mitinglerini il merkezlerinde düzenlerken demokrat, sol, sosyalist bir geleneğe sahip ilçemizde neden miting düzenlemeyi tercih etmiştir? Güvenlik güçlerinin Hopa halkının demokratik protestosuna karşı bu pervasızlığı neden? Çayına ve suyuna sahip çıkmak isteyen Hopa halkına bu tahammülsüzlük neden? Türkiyenin her yerini kendi fotoğraflarıyla,pankartlarıyla dolduran Başbakan’a soruyoruz ‘Hopa meydanına asılan pankartlardan niye rahatsız oldunuz? O pankartlara neden müdahale edilmiştir? Hopa Meydanı’nda halkın basın açıklaması yapma isteğine neden gazla,copla cevap verilmiştir.
Başbakan bilinçli olarak yaşananları çarpıtarak ‘terörize’ etmeye çalışmaktadır. Trabzon’da yaptığı konuşmada verdiği işaretle bunu başlatmıştır. Bir demokratik tepkiden ‘terör örgütü ve terör eylemi’ yaratılmaya çalışılmaktadır. Başbakan Tayyip Erdoğan Hopa halkını polis şiddetiyle susturmaya ve teslim almaya çalışmaktadır.
AKP’nin konvoyunun Hopa’dan ayrılması sırasında koruma polisi Servet Erkan otobüsten düşerek yaralanmıştır. Otobüsten düşme anı televizyonlardan da yayınlanmıştır.Görülüyor ki arka kapıda duran koruma polisi otobüsün hızlanması ile birlikte aşağı düşüyor. Ancak günlerdir polis memuru başına isabet eden taş sonucu araçtan düştüğü tekrarlanmaktadır. Söylenen her şeyin tek kaynağı Tayyip Erdoğan’ın konuşmalarıdır.
31 Mayıs akşamından başlayarak Hopa’da tam bir insan avı başlamıştır. İlk baskın gece 12:30 sıralarında Hayde cafe isimli bir işyerine yapılmış olup, işyeri sahibide dahil olmak üzere orada bulunan müşteriler özel harekat timleri tarafından yoğun şiddet uygulanmış,tüm bu kişiler yerlere yatırılarak,kafalarına coplarla,tekmelerle vurularak gözaltına alınmıştır. Bu şiddete maruz kalanlar arasında % 90 oranında zihinsel engelli olan Erkut Kibar’da bulunmaktaydı. Bu baskınlar evlerde sabaha kadar devam etmiş ve halen 3 gündür de devam etmektedir.Gözaltına alınan kişilere ilişkin avukatlara hiçbir bilgi verilmemiş,isimleri ve durumları saklanmıştır.
Günlerdir şehir merkezimiz ve köylerimiz ‘güvenlik güçleri’ tarafından adeta kuşatılmış durumdadır ilçemizde ilan edilmemiş bir sıkıyönetim yaşanmaktadır. Köy yollarına arama noktaları kurularak ev baskınları yapılıyor Hopalılar evlerinden, işyerlerinden polisler tarafından dövülerek kolları,bacakları kırılarak gözaltına alınıyor. AKP iktidarı ve onun emrindeki polisler Hopa’da adeta bir sürek avı başlatmış durumdadırlar. Şu an itibarıyla 37 Hopalı gözaltında.
Gündüzleri Hopamızın sokaklarına yığınak yapan polis hava kararınca baskınlar yapıyor. Gözaltına alınan insanlar alınma esnasından karakola kadar işkence görüyor. Gözaltına alınan insanlarda darp izleri var. Gözaltındaki bir Hopalı kardeşimiz İbrahim Aksu’nun işkence sonucu kaburga kemiği kırıldı ve Trabzon’a hastaneye kaldırıldı. Gözaltına alınmayıp listeler halinden aranan insanlar Hopa’nın esnafı, köylüsü, kadını, gençleridir. Kemalpaşa Halkevi Başkanı ve Merkez Mahallesi Muhtarı Şenol Çelik gözaltındadır. Gazeteci Biryaşam Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Cemil Aksu gözaltındadır. ESP’li Bağımsız Artvin Milletvekili Adayı Birsen Kaya ve beraberindeki yedi kişi Metin Lokumcu’ nun cenaze töreni dönüşü gözaltına alınıp serbest bırakılmışlardır. Beş ESP üye ve yöneticisi gözaltında tutulmaya devam edilmektedir. Yine Halkevleri Kemalpaşa, Hopa şubeleri yönetici ve üyeleri ve Bölge Temsilcisi Taylan Kaya listelerdeki aranan kişiler arasındadırlar. Hopa ÖDP Belediye Başkan Adayı ve Parti Meclisi üyesi Yusuf Aslan Yenigül aranmaktadır. Yine Hopa ÖDP İlçe Başkanı Nefise Yenigül ve ilçe yöneticileri arananlar arasındadır. Yeni CD çözümleriyle yeni listeler oluşturulmakta adeta tüm Hopa aranır hale getirilmeye çalışmaktadır.
Hopa’da yaşananların sorumluluğu AKP’nin talimatıyla Hopa halkına ve devrimcilere yıkılmaya çalışılmaktadır.Hopa’da yaşananların sorumlusu Hopa halkı ve devrimciler değildir. Hopa halkı ve devrimciler AKP’nin zülmüne ve yalanlarına teslim olmayacaklardır. Bizler Hopalılar olarak geçmişimizden aldığımız değerleri, alnımızın akıyla gelecek kuşaklara taşımada ve yaşatmada kararlıyız. Hopa’mızı AKP faşizmine ve polis şiddetine asla teslim etmeyeceğiz.
HOPA HALKI ONURUNA ÇAYINA SUYUNA SAHİP ÇIKIYOR!
HOPA HALKI EVLATLARINA SAHİP ÇIKIYOR!
4 Haziran Cumartesi günü saat 10:00’da belediye parkında aşağıdaki taleplerle bir araya geliyoruz.Tüm Hopa halkını ve Hopalı dostlarımızı bir arada olmaya çağırıyoruz.
Taleplerimiz:
* Gözaltılar sonlandırılsın, gözaltına alınan arkadaşlarımız derhal serbest bırakılsın.
* İl dışından getirilen güvenlik güçleri ilçemizi terk etsin, sıkıyönetim uygulamaları sonlandırılsın.
* Metin Lokumcu öğretmenimizin ölümünden sorumlu güvenlik güçleri ve emir verenlerle ilgili derhal soruşturma başlatılarak yargılansın.
* Halka uygulanan polis şiddetiyle ilgili soruşturma açılsın, tüm orumlular yargılansın.
* Başbakan Hopa Halkı ve Metin Lokumcu’nun ailesinden özür dilesin!
Metin Hocaya sözümüz Var!
Çare yok! Hopa’daki Abluka Dağılacak
ONURUNA,ÇAYINA,DERELERİNE SAHİP ÇIKAN HOPA HALKI MUTLAKA KAZANACAKTIR!
HOPALILAR
Kaynak: Sendika.Org