Orhan Yalçın Gültekin
Trabzon, 1836 –1923
Ali Nâki Efendi, Osmanlı “aydınlanması”nın eğitim dünyasındaki en önemli isimlerinden biridir. O, eğitimi kendi başına bir şey olmaktan çıkartan, yaşam ve toplumun gereksinimleriyle bağdaştıran, bunu uygulayarak gösteren bir akımın temsilcisidir. Kurucularından biri olduğu Cemiyet-i Tedrisiyye-i İslâmiye ve Darüşşafaka ile Mekteb-i Hamidiye, hem devlet hem iş dünyasının modernleşme sürecindeki gereksinimlerini karşılayacak nitelikli insan gücünü oluşturmada önemli görevler üstlenmiştir.
Bütün bunların yanı sıra, Ali Nâki Efendi, millî kalarak evrensellleşmenin olanaklı olduğunu kişiliği ve eserleriyle gösterebilen ender aydınlardan biridir.
Ali Nâki Efendi için yakın dostu, arkadaşı ve meslektaşı muallim İbrahim Cudi Efendi ölümünden sonra 1 Temmuz 1923 tarihli İstiklâl gazetesi’ndeki “Trabzon Meşahirinden Ali Nâki Merhum’un Tarihçe-i Hayatı” başlıklı yazısında şu cümleleri kullanır:
“Ali Nâki Efendi, ilmi kadar ahlâki ile de üstün bir şahsiyet idi. Cevheri pâk, tineti sâf, maddi selîm, ruhu nezîh… hülâse melek gibi bir şahsiyet idi.”
***
Değişik kişiliği ve hizmetleriyle Osmanlı kültür yaşamında özel bir yeri olan Ali Nâki Efendi, 1836’da Trabzon’da İskenderpaşa Mahallesi’nde doğdu. Babası Mehmet Emin Efendi, ilim ve irfan sahibi bir kişi olup, büyük babası Sıraç Ali Efendi (1) de aynı şekilde sanat ve kültür hareketlerine gönül vermiş bir kişiydi.
Trabzon’da en nitelikli hocalarla başladığı dinî öğrenimini İstanbul’da 1873 yılında icazet alarak tamamladı. Bu dini öğrenimin yanı sıra, Yusuf Paşa, Hikmetçi Derviş Paşa, Vidinli Tevfik Paşa gibi kişilerden de matematik, geometri, cebir, astronomi dersleri aldı, Fransızca’yı çok iyi öğrendi.
İstanbul’da çeşitli memuriyetlerde bulunan Ali Nâki Efendi, Mekteb-i Harbiye, Mühendishane-i Berri Hümâyûn, Mekteb-i Osmanî gibi okullarda hitabet ve inşa dersleri verdi.
Cemiyet-i Tedrisiyye-i İslâmiye ve Darüşşafaka Günleri
“Aydınlanmacı” Osmanlı Aydınlarının Eğitim Hamlesi
Hizmetlerine ebedilik katan en büyük girişimi, henüz 28 yaşındayken Yusuf Ziya Bey (sonradan Paşa – Maliye Nazırı), Gazi Ahmet Muhtar Bey (sonradan Paşa – Sadrazam), Vidinli Tevfik Bey (sonradan Paşa), Sakızlı Es’at Bey (sonradan Paşa – Sadrâzam) gibi kişilerle birlikte Cemiyet-i Tedrisiyye-i İslâmiye (2) ve Darüşşafaka’nın kurucuları arasında yer almasıdır. Ali Nâki Efendi, Cemiyet-i Tedrisiyye-i İslâmiye ve Darüşşafaka ile bağlarını uzun süre korudu ve Cemiyet-i Tedrisiyye-i İslâmiye ve Darüşşafaka’nın neredeyse her önemli eşiğinde katkılar sundu.
Uzun yıllar Darüşşafaka da içlerinde Cemiyet-i Tedrisiyye-i İslâmiye okullarında öğretmenlik yapan Ali Nâki Efendi, ilk müdür İbrahim Tevfik Efendi’den sonra Darüşşafaka’da müdürlük görevini de üstlendi. 1874 yılında Harbiye Nazırı Süleyman Paşa’nın bir davranışından ötürü Harbiye Mektebi ve Darüşşafaka’daki görevlerinden ayrılmak zorunda kalsa da eğitimcilik görevini bırakmayarak 1877’de Mühendishane-i Berri Hümâyun’da öğretmenliğe getirildi. 1879 yılında bu göreve bir subay öğretmenin tayin edilmesi üzerine açıkta kalan Ali Nâki Efendi’ye Trabzon bağrını açtı.
Trabzon Hamidiye Mektebi ve Trabzon İdadisi Günleri
“Aydınlanmacı” Osmanlı Eşrafının Eğitim Hamlesi
1880 yılında Nemlizâde Hikmet Efendi’nin öncülüğünde Nemlizâde Hacı Ahmet ve Nemlizâde Mehmet Efendilerin on kadar arkadaşı ile yaptıkları davet üzerine Ali Nâki Efendi, İstanbul’dan Trabzon’a gelerek “Mekteb-i Hamidiye” adı ile altı yıllık bir idadî (lise) açarak ilk müdürü oldu.
Trabzon’un eğitim ve kültür yaşamında büyük bir canlılık getiren Ali Nâki Efendi’in bu girişimi öyle büyük bir ilgi ile karşılandı ki, daha fazla Türk çocuğunun lise öğrenimi görebileceği büyük bir okulun yapımı gündeme geldi. Zamanın Trabzon valisi, edip ve şair Sırrı Paşa’nın öncülüğü ile şimdiki Trabzon Lisesi’nin yerinde resmi idadi 1887 tarihinde tamamlanıp hizmete açılınca, Ali Nâki’nin müdürlüğünü yaptığı “Mekteb-i Hamidiye” (3) olduğu gibi öğretmen-öğrenci bütün kadrosu ile bu liseye aktarıldı ve tarihi Trabzon İdadisi’nin ilk müdürü de yine Ali Nâki Efendi oldu. (4) Trabzon Mülki İdadi Müdürü olarak Ali Nâki Efendi, aynı yıl sporu okul programına sokarak bir ilke imzasını attı.
Trabzon kültür hayatı için çok büyük anlam taşıyan bu hizmetlerin yanı sıra yine bu tarihlerde illerde maarif müdürlükleri kurulunca ilk hatıra gelen ehliyetli kişi Ali Nâki Efendi oldu, bu görevi de Ali Nâki Efendi, bir süre fahri olarak başarı ile sürdürdü.
Mısır Günleri
Trabzon Lisesi ile Trabzon Milli Eğitim Müdürü olarak ilk olma şerefini alan Ali Nâki Efendi, kurduğu eserin sağlam temellere oturtulduğunu görerek, Hüseyin Kâmil Paşa’nın daveti üzerine Mısır’a gitti. Burada 1906 yılına kadar kaldı, El-Ezher Üniversitesi’nde dersler okuttu. Hıdiv ailesine öğretmenlik yaptı. Sağlığı bozulunca da 1907 yılında İstanbul’a döndü.
Meşrutiyet, Şeyh-ül Mebusin ve Yeniden Darüşşafaka
10 Temmuz 1908’de İkinci Meşrutiyetin ilân edilmesinin hemen ardından 8 (20-21) Ağustos 1908’de Darüşşafaka’da toplanan bir grup Darüşşafaka mezunu, Cemiyet-i Tedrisiyye-i İslâmiye’yi yeniden kurma ve Darüşşafaka’yı Maarif Nezareti’nden alarak Cemiyet’in yönetimine bırakma amacıyla Darüşşafaka Mezunin Cemiyeti’ni kurdu. Bu büyük görevlerini yerine getirmek için yola çıkan Darüşşafaka mezunlarının yanında Ali Nâki Efendi de kuşkusuz bulunacaktı. Ali Nâki Efendi, ilerlemiş yaşına karşın, Cemiyet-i Tedrisiyye-i İslâmiye’nin yeniden kuruluş ve Darüşşafaka’nın Maarif Nezaretinden alınıp Cemiyet-i Tedrisiyye-i İslâmiye’ye verilmesi çalışmalarına etkin biçimde katıldı.
Ali Nâki Efendi, 4 Aralık 1908’de yeniden açılan Meclis-i Mebusan’da (Halk Meclisi) Trabzon milletvekili olarak görev aldı, en yaşlı üye olması sebebiyle meclisin geçici başkanlığını (Şeyh-ül Mebusin) (5) yaptı. Bu görevinin yanı sıra Ali Nâki Efendi, 13 Mart 1909’da yeniden kurulan Cemiyet-i Tedrisiyye-i İslamiye’nin başkan vekilliğini üstlendi. 16 Ocak 1911 tarihinde toplanan Cemiyet-i Tedrisiyye-i İslamiye genel kurulu, yapılan tüzük değişikliği ile Ali Nâki Efendi’yi beş yıl süre ile cemiyet başkanlığına getirdi.
Son Yolculuk
Yıllar birbirini kovaladı, Birinci Dünya Savaşı acıları, kalbi vatan ve millet sevgisi ile dolu bu insanı yıprattı, yordu. Yaşlanan ve artık sakin bir hayatı özleyen Ali Nâki Efendi, bu hasretliğini baba ocağı Trabzon’a yerleşerek gidermek istedi. Son günlerini sevdikleri, eş, dost ve akrabaları arasında geçiren Ali Nâki Efendi 87 yaşında iken 8 Nisan 1923 yılında vatanın hürriyete kavuşmasını görerek hayata gözlerini yumdu.
Şu fâni gök kubbede bir hoş seda bırakarak ebediyete göçüp giden Trabzonlu Ali Nâki Efendi’nin temiz hatırasını, doğumunun 170. yıldönümü münasebetiyle, bir kere daha sevgi, saygı ve rahmetle anıyoruz.
Notlar:
1) “Ali Naki Efendi (Sıraçaliefendizade) babam Ahmet Suphi’nin amcasıdır. Kendisi ile ilgili birçok yerde yanlış yapılarak ismi Saraçalizade olarak yazılmaktadır. Bunun Sıraçaliefendizade olarak tashih edilmesini rica ederim. Sıraç güzel konuşan anlamına gelmektedir ve sıracüddinden gelmektedir, saraç ise atların eğerlerini yapan kişiye denir. Ailemiz bu konuya gerekli hassasiyetin gösterilmesini rica eder.” Z. Müfide Sevener
2) 30 Mart 1864 tarihinde kurulan Cemiyet-i Tedrisiyye-i İslâmiye, Osmanlı döneminde Müslümanların biraraya gelerek kurdukları ilk dernekti. Cemiyet-i Tedrisiyye-i İslâmiye, “yalnızca bilginin yayılmasına hizmet etme hayırlı niyetiyle” yola çıkıyor ve “zamanında zorunlu sebeplerden okuyup yazma ve dinsel zorunlulukları öğrenmeyi başaramamış olan her sınıftan Müslüman halka dinsel akaidi öğretmek ve mektup ve senet evrak ve benzerini okuyacak ve değerlendirecek düzeyde yeterli öğrenim vermek üzere şimdilik bir okul açma” görevini üstleniyordu. (Bu cem’iyyet esbâb-ı zaruriyeye mebni vaktiyle okuyub yazmağa ve zaruret-i diniyesini öğrenmeye muvaffak olamayan her sınıf ahali-i müslimeye akaid-i diniyeyi talim etmek ve mektub ve sened evrak ve saireyi kıraat ve tahrir edecek mertebede tahsil-i liyakat etdirmek üzere şimdilik bir mekteb küşad edecektir.)
3) Mekteb-i Hamidiye, öğretime Hacı Kasım Mahallesinde (şimdiki Cumhuriyet Mahallesi) Reşit Efendi’nin evinde başladı; sonra Ali Nâki Efendi’nin Ortahisar’daki evine, daha sonra da bina yetersizliği sebebiyle Zeytinlik Sıbyan Mektebi’nin binasına (Cumhuriyet döneminde Cudibey İlkokulu) taşındı.
Trabzon’un divân sahibi şairlerinden ünlü İbrahim Cûdi Efendi de henüz 19 yaşında iken burada Türkçe derslerini okutuyor ve ilk kısmının idareciliğini yapıyordu.
Trabzon’daki İngiltere konsolosu Alfred Biliotti’nin 1885 tarihli raporuna göre okulda muhasebe, hukuk, edebiyat dersleri de okutulmaktaydı ve 100 öğrencisi vardı. Yıllık masrafı 280 lira olan okulun masrafının 120 lirası (% 40’ı) Trabzonlu tüccarlarca karşılanıyordu.
4) Trabzon Merkez Fen Lisesi Ortahisar/Trabzon
5)Meclis-i Mebusan, Mayıs 1909’da Kânûn-i Esâsî üzerinde değişiklik yaptı. Pâdişâh ve Âyân Meclisinin yetkisi daraltıldı. Meb’ûsân Meclisinin yetkisi çoğaltıldı. Bu değişiklikler, Âyân Meclisi ve Pâdişâh tarafından tasdîk edildi.
Ali Naki Efendi (Sıraçaliefendizade) babam Ahmet Suphi’nin amcasıdır. Kendisi ile ilgili birçok yerde yanlış yapılarak ismi s
Saraçalizade olarak yazılmaktadır. Bunun Sıraçaliefendizade olarak tashih edilmesini rica ederim. Sıraç güzel konuşan anlamına gelmektedir ve sıracüddinden gelmektedir, Saraç ise atların eğerlerini yapan kişiye denir. Ailemiz bu konuya gerekli hassasiyetin gösterilmesini rica eder.
Saygılarımla,
M. Sevener
BeğenBeğen