Orhan Yalçın Gültekin
Empati (empathy) ne anlama geliyor?
İngilizce sözlüklerde biraz gezinildiğinde iki anlamda kullanıldığı görülüyor. Bunlardan birincisi, “başkalarının duygu, düşünce ya da davranışlarıyla entellektüel özdeşleşme ya da onun yerine deneyim yaşama”; ikincisi de “bir kişinin içsel duygu ya da davranışlarını, bir nesneye/şeye, doğal nesne ya da sanat çalışması biçiminde düş gücüne dayalı atfetme/yükleme”.
Sözcüğün kökeni 1900-05 yıllarına dayanıyor; Yunanca sevgi/düşkünlük/şefkat anlamındaki empátheia sözcüğünden türetilmiş. Empátheia sözcüğünün bileşimiyse şöyleymiş: em (b, m, p, ph ile başlayan sözcüklerden önce gelen (içinde/içine anlamına gelen bir önek) + path– (üzerinden geçildiği için ezilerek şekillenmiş yol; acı çekmek anlamına gelen páschein sözcüğünden kaynaklanıyormuş) + –eia/ia (sınırlı kullanımı olan, hastalık ve yer adlarını tanımlamaya yarayan bir sonek).
Sözcüğün güncel anlamı Almanca einfühlung sözcüğünden çıkartılmış. Einfühlung sözcüğü ise, Yunanca “empatheia” (şefkat), İngilizce “in” (içinde) ve “pathos” (duygu, dokunaklılık) sözcüklerinden, 1858 yılında Alman felsefeci Rudolf Lotze (1817-81) tarafından türetilmiş.
“Empathic” sıfatı 1909; “empathize” fiili 1924’te türetilmiş.
Empati sözcüğünün Türkçe karşılığı yok mu?
Bu satırların yazarı, Türk Dil Kurumuna özel bir muhabbet beslemiyor, tam tersi bile söylenebilir; TDK’nın şapkalarımızı kaldırmasına karşı çıkmış; “uluslararası“nı “uluslar arası” biçiminde yazmaya karşı direnmiştir. Yine de bu satırların yazarı gibi siz de, TDK sözlüğüne bakarak empati sözcüğünün karşılığını bulabilirsiniz: duygudaşlık.
Hele bir bakalım şu duygu, duygudaş ve duygudaşlık ne anlamlara geliyormuş.
TDK sözlüğüne göre duygu, “duyularla algılama, his; belirli nesne, olay veya bireylerin insanın iç dünyasında uyandırdığı izlenim; önsezi; nesneleri veya olayları ahlaki ve estetik yönden değerlendirme yeteneği; kendine özgü bir ruhsal hareket ve hareketlilik” imiş.
Yine TDK’ya göre “-daş” yapım ekiyle türetilmiş duygudaş sözcüğü de, “bir konuda duyguları diğer bir kişiyle aynı olan kimse; üyesi olmadığı hâlde bir partinin, bir kuruluşun görüşlerini benimseyen veya bir görüşü, bir öğretiyi, bir akımı tutan kimse, sempatizan” anlamında kullanılıyormuş. TDK’ya göre, “aynı duyguları paylaşma, empati” anlamına gelen duygudaşlık sözcüğünün ruh bilimsel karşılığı ise “kendini duygu ve düşüncede bir başkasının yerine koyabilme” oluyormuş.
Hasılı, empati sözcüğünün Türkçe karşılığı varmış.
Diyarbakır e-group, 27 Şubat 2007 07:42