Orhan Yalçın Gültekin
Darüşşafakalılar Derneği’nde 2006 yılından beri sürdürdüğüm başkanlık dönemim 28 Mart 2010 Pazar günü yapılan olağan genel kurulumuzla sona ermiş bulunuyor.
Görevi, dört yıl denetim kurulu üyeliği, iki yıl da yönetim kurulu genel sekreterliği yapmış bulunan ve birlikte çalışmaktan büyük bir memnuniyet duyduğum kardeşim Alper Yılmaz’a devretmiş olmanın keyfini yaşıyorum. Yeni yönetim kurulunun Darüşşafaka için iyi şeyler yapacağına eminim. Yönetim Kurulu üyelerine Darüşşafaka ve Darüşşafakalılara Darüşşafakalılar Derneği aracılığıyla hizmet etme görevlerinde başarılar diliyorum.
Son dört yılda yapabildiklerimiz oldu, yapamadıklarımız oldu. Gurur duyduğumuz konuların başında “kadınların temsili” ile ilgili attığımız büyük adımlar geliyor.
Darüşşafakalılar Derneği: Bir Yetişenler Derneğinden Fazlası
1903’te okul yönetiminin baskıcı tutumuna karşı Darüşşafaka öğrencileri başkaldırmış, bu başkaldırıyı kendine karşı bir başkaldırı olarak gören padişah, Darüşşafaka Cemiyeti’ni (o zamanki adı: Cemiyet-i Tedrisiyye-i İslamiye) kapatmış, Darüşşafaka’yı da Maarif Nezareti’ne bağlamıştı. 1908’de bir araya gelen 150 kadar Darüşşafakalı, Darüşşafaka Mezunin Cemiyeti’ni kurmuş ve görevini de Darüşşafaka Cemiyeti’ni yeniden kurmak ve Darüşşafaka’yı Maarif Nezareti’nden geri almak olarak belirlemişti. Bu görevini 1 yıl içinde sonuçlandıran DMC (DD), Darüşşafaka’nın ehil ellere teslim edilmesinden sonra da kurucu atalarının izinden gitmiş ve çırak mektebi kurarak varlığını sürdürmüştü.
Başkanlık 2 dönemle sınırlı
Darüşşafakalılar Derneği, Mart 2006 olağan genel kurulunda aldığı bir kararla peşpeşe başkanlık görevini 2 dönemle (4 yıl) sınırlamıştı. Mart 2008 genel kurulunda ilk dönemim sona erdiğinde devam etmeyeceğimi Genel Kurul’a bildirmeme karşın, Genel Kurul üyelerinin ısrarıyla devam kararı almak zorunda kalmıştım. Yönetim Kurulu da hemen orada bulunan Genel Kurul üyeleri arasından oluşturulmuştu.
Yönetilenleri denetleyeceklerin listesi yönetime talip olanlarca oluşturulmuyor
Mart 2006 Genel Kurulu bir başka açıdan da önemliydi. Daha öncesinde yönetime talip olan ekipler denetim kurulu listesini de oluştururdu. O genel kurulda yönetime talip olanların kendilerini denetleyecekleri önermesinin ilkesel olarak doğru olmadığı savıyla doğrudan genel kurulca oluşturulmasını istemiştik. Bu yaklaşım, Mart 2008 ve Mart 2010 genel kurullarında da uygulandı.
Yönetim Kurulu’nda asıl-yedek üye ayrımı yalnızca biçimsel
Darüşşafakalılar Derneği Yönetim Kurulu, 7 asıl ve 5 yedek üyeden oluşuyor. Karar alma sürecine yedek üyeler de etkin biçimde katılıyor. Asıl üyeler, yedek üyelerin eğilimlerini de dikkate alıyor ve 12 üye içinde anlamlı bir çoğunluk olmadıkça, yalnız kendi aralarındaki çoğunluğa bakarak karar almıyorlar.
Kadının adı var
Darüşşafakalılar Derneği’nde yönetimde kadınların düşük temsil edilmesi, Mart 2006 genel kurulunda aşılmıştı. Doksan sekiz yıllık bir gecikmeyle Darüşşafaka ailesine katılan Darüşşafakalı kızlar, Darüşşafaka ailesinde yüzde 30-35’lik bir orana sahip. Bu oran, şu an Darüşşafaka Eğitim Kurumları’nda okuyanlarda da neredeyse aynı.
Mart 2006 Genel Kurulu
Mart 2006 genel kurulunda seçilen yönetim kurulunda kadınlar, hem aile içinde hem de dernek üyeleri içindeki oranlarının üstünde bir temsil oranına sahip olmuşlardı. Yönetim kurulu asıl üyelerinin yüzde 36.36’sı, yedek üyelerin yüzde 42.86’sı kadınlardan oluşurken, toplamda bu oran yüzde 38.89 olarak gerçekleşmişti.
Bu dönemdeki yönetim kurulu, dernek tarihinde ilk kez bir kadın üyesine -Ülkü Karaaslan- saymanlık görevini veriyordu.
Mart 2008 Genel Kurulu
Mart 2008 genel kurulu ise yönetim kurulunda kadınların temsil oranını yükselten bir sonuç doğurdu. Yönetim kurulu asıl üyelerinin yüzde 41.67’si; yedek üyelerin yüzde 40.00’ı kadınlardan oluşurken, toplamda bu oran yüzde 42.86’ya yükselmişti.
Bu dönemde bir kadın üye -Figen Atiye Çelebi- saymanlık görevini üstlenirken, yine bir ilk gerçekleşiyor ve başkan yardımcılığı görevine de bir kadın üye -Benan Vey- seçiliyordu.
Mart 2010 Genel Kurulu
Mart 2010 genel kurulu, dernek yönetimindeki bu gelişmeyi daha da yükseklere taşıdı. 28 Mart 2010’da yapılan genel kurulunca seçilen yeni yönetim kurulunun asıl üyeleri içinde kadın üye oranı yüzde 42.86’lık oranını korurken, yedek üyelerde oran yüzde 60.00’a ve toplamda da yüzde 50’ye yükseliyordu.
Belki de asıl şaşırtıcı sonuç, yönetim kurulunun kendi içindeki görev dağılımında ortaya çıkacaktı. Her dernek yönetim kurulundaki dört önemli görevden -başkan, başkan yardımcısı, genel sekreter (yazman) ve sayman- başkan dışında kalan üç temel göreve kadınlar seçiliyordu.
Genç Yönetim Kurulu
Darüşşafaka Cemiyeti bugün 147. kuruluş yıldönümünü kutluyor. Darüşşafaka Eğitim Kurumları, 137 yıldır varlığını sürdürüyor. Böylesine köklü geçmişe sahip bir ailede ellili yaşlarını sürdürenler bile “genç” sayılıyor. Seksen ve doksanlı yaşlarını sürdüren ağabeylerimiz dikkate alındığında bu durum olağan sayılır.
102 yıldan bu yana çalışmalarını sürdüren Darüşşafakalılar Derneği’nin 28 Mart 2010’da yapılan genel kurulu sonucu görevi devralan yeni yönetim kurulu, kendi arasında yapmış olduğu görev dağılımında dört önemli göreve bizim için çok genç sayılabilecek kardeşlerimizi getirmiştir.
Yeni başkanımız Alper Yılmaz 1990, başkan yardımcımız Benan Vey 1982, genel sekreterimiz Ebru Acar 2001 ve saymanımız Devrim Kızıltan 1990 dönemindendir.
Kadın Kotası Yok
Darüşşafakalılar Derneği yönetim kurulllarında kadın üye oranındaki bu yükseliş, belli bir kadın kotasıyla bağlantılı değil. Darüşşafakalılar, kadın-erkek ayrımı gütmüyorlar ve önemli olanın hizmeti en iyi biçimde sürdürmek olduğunu düşünüyorlar. Bu yaklaşıma karşın hizmet edecekler içinde kadınların oranının yükselmesini de büyük bir memnuniyetle karşılıyor ve destekliyorlar.
Erkeklerin Çoğunlukta Olduğu Bir Aile
1873 yılında öğretime başlayan Darüşşafaka Lisesinde okuyanlar ilk kez 1881 yılında lise diplomalarını aldı. Kızları da okutmayı tasarlayan, yönetmeliğinde kızlar için özel bir başlık açan, tarihi binasını kızların da yatılı okuması anlayışına göre inşa eden Darüşşafaka Cemiyeti, ne yazık ki bu hedeflerini gerçekleştirebilmek için 98 yıl beklemek zorunda kalacaktı. (İlk kız öğrenciler 1971 yılında Darüşşafaka’ya katıldı.) Kızların bu geç katılımı erkeklerin çoğunlukta olduğu bir aile ortamı oluşturdu.
Erkekegemen Zihniyet
Darüşşafaka’nın kız çocuklarının öğrenimine verdiği öneme karşın, erkekegemen zihniyet, kız çocuklar lehine adım atmamızı engelliyor. Her yıl yapılan Darüşşafaka tanıtım toplantılarına katılan ailelerin önemli bir kısmı kız çocuklarının yatılı bir okulda okuması düşüncesine mesafeli duruyor. Darüşşafaka sınavlarına giren kız öğrenciler hala azınlıkta.
Bu durum, 2010 yılında bile, Darüşşafaka Eğitim Kurumları’ndaki kız öğrenci oranının lisede yüzde 37.67; ilköğretimde yüzde 38.95 ve toplamda yüzde 38.51’lik bir oranla sınırlı kalmasına sebep oluyor.
Okulda da kadının adı var
Darüşşafaka Eğitim Kurumları’nda dönem (sınıf) temsilcileri seçimle işbaşına geliyor. Kız oranının düşük olduğu dönemlerde bile kız temsilci seçilmesi yadırganacak bir durum değil.
Darüşşafakalıyız, gururluyuz… Bizde kadının adı var!