Antonio Gramsci (Sardunya 22 Ocak 1891 – Roma 27 Nisan 1937)
İkinci paylaşım savaşı sonrasında Batı düşüncesini en çok etkileyen Marksist düşünürlerden biridir.
Özgün düşünceleri daha İtalyan Komünist Partisi’nin kuruluş sürecinde ortaya cıkmış, İKP’nin iç savaşımında aldığı tavırlarla dikkat çekmiş ama Batı düşüncesi ve onun üzerinden bütün dünyaya yayılan etkisi “Hapishane Defterlerleri”nde geliştirmekte olduğu savlarıyla sağlanmıştı.
Mussolini’nin faşist hükümetinin 9 Kasım 1926’da çıkarttığı “Acil Durum Yasaları” çerçevesinde milletvekili dokunulmazlığı ayaklar altına alınarak tutuklanan Gramsci için savcı “Yirmi yıl bu beynin işlemesini durdurmalıyız.” diyecekti.
Gramsci’nin beyninin işlemesini hapishane koşulları bile durduramayacak, Gramsci hapiste olduğu sürede İtalya tarihi ve milliyetçiliği, Marksist kuram, eleştirel kuram ve daha sonra kendi adıyla anılacak olan eğitim kuramını da içeren 30’dan fazla defter ve 3000 sayfa dolduracaktı.
İkinci Dünya Savaşı sonrasındaki arayışlar sürecinde, artık hayatta olmayan Gramsci, “tarihsel blok”, “hegemonya”, “organik aydın” vb bir dizi kavram ve bu kavramların açılımlarıyla birlikte temellerini attığı yeni yaklaşımla “üst yapılar kuramcısı” olarak anılacak, Marksistlerden ruhban ilahiyatçılara, liberallerden muhafazakârlara geniş bir çevrenin irdelediği ve yaklaşımlarından yararlandığı bir isim olacaktı.
Nasıl Marx ve Engels, tarihsel materyalizm, alt yapı-üst yapı vb kavramlarla kendilerinden sonraki kuşakları –özellikle iktisat alanında– etkileyip o kavramları kullanmaya veya tartışmaları o kavramlar çerçevesinde sürdürmeye mecbur hissettirdiyse, Gramsci de üst yapılar bağlamında aynı etkiyi yapacaktı.
1934’te sağlığı ağır bir biçimde bozulan Gramsci koşullu salıverildikten kısa bir sure sonra 46 yaşında öldü.