Orhan Yalçın Gültekin
Şairin talihsizliği midir, şiirinki mi? Yoksa okurunki mi?
“Herkes ne zaman ölür; elbet gülünün solduğu akşam” desem, aklınıza Erdal Öz’ün “Gülünün Solduğu Akşam” romanı-anlatısı gelir hemen, öyle değil mi?
Hemen sonra Turgut Uyar deme ihtimaliniz de vardır ama kaçımız hemencecik o şiiri hatırlarız?
Kaçımız Salihat-ı Nisvandan Saffet Hanımefendi‘ye başlıklı şiiri hemen hatırlar ve o meşhur dizenin ötesine geçebiliriz?
O şiir ki Osmanlının son günlerini anlatır, varsay ki çökmekte olan her şeyi anlatır…
Aklımızda bir dizede simgelenen üç gencin “gülünün soluşu”ndan gayrı ne kalmıştır ki şiirden geriye?
—
OYG, Facebook 22 Ağustos 2013 18.56
—
Turgut Uyar (4 Ağustos 1927 – 22 Ağustos 1985)