Kemalettin Bulamacı
Ekonomi ve yargının tatil günü Cumartesi ortalık biraz karıştı. Vodafone bir açıklama ile özetle Turkcell’e “HIRSIZ” suçlaması yapıştırırken Turkcell de buna cevaben “YALANCISINIZ” dedi.
Her iki operatörün de açıklamalarını haber sayfamızda bulabilirsiniz.
Son günlerde Türkiye’de moda haline geldi ya… Ben de bu moda soruyu dile getireyim…
Zamanı mıydı?
Gazeteciliğin iki temel kuralının MERAK ve MANTIK olduğu gerçeğinden yola çıkarsak, gazetecilik refleksi ile merak ediyorum ben.
Zamanı mıydı? 17 Mart’ta açılan davanın kamuoyuna duyurulmasının 9 gün sonra 26 Mart’ta hafta tatili gününde gerçekleştirilmesi?
Cumartesi günü, gazetelerin ikinci gündem toplantısını bitirmek üzere olduğu saatlerde, sayfaların çizilip, yayına hazır hale geldiği saatte, ekonomi servisinde çalışan gazetecilerin yarısının hafta tatili olduğu zamanda, servis çalışanlarının diğer günlere nazaran daha erken saatlerde işlerini bitirip evlerine gittiği güne denk getirilmesi?
Hadi Vodafone’un suçlaması büyük ve ses getirecek cinsten olduğu için sayfalarda yer alma şansı tüm yukarıdaki koşullara rağmen mümkün oldu. Ama Internet denilen şey olmamış olsa, bu açıklama internet kanalıyla yayın yapan medya organlarından anında yayılmamış olsa Turkcell’in buna cevap şansı bile olmayacaktı. Nitekim cumartesi 15:00 dolayında Vodafone açıklamasını alan medya, Turkcell’in karşı açıklamasını yaklaşık 3 saat sonra eline aldı. Herşeyin bittiği zamanda yani.
İstanbul baskısında bile bazı gazetelerde Turkcell’in karşı açıklaması zor yer bulmuş. Anadolu şehir baskıları ve taşra baskılarındaki durumu bilmiyorum. Ama tahminim sadece Vodafone açıklamasının yer aldığı yönünde.
Yani Vodafone 9 gün önce açmış olduğu davayı, tatil gününde, gazetelerin sayfalarının bağlandığı saatlerde kamuoyu ile paylaşarak Turkcell’e büyük bir gol attı. İyi niyet kurallarının ön planda olduğu hukuk dünyasında ne kadar haklı da olsanız bu tip bir davranış “çamur at izi kalsın” davranışıdır. Karşı tarafa söz hakkı bırakmadan tek taraflı suçlamaların medya kanalı ile infazını sağlamaya yönelik bir davranıştır.
Yargı sürecine taşınmış bir olayda Turkcell “HIRSIZ” mıdır? Vodafone “YALANCI” mıdır? buna yüce Türk adaleti karar verir. Benim konuyla ilgili bazı duyumlarım, çıkarımlarım var ama sizlerle bu düşüncelerimi paylaşmam bile hata olur.
Ancak Turkcell’in karşı açıklamasındaki bir bölüme dikkat çekmek isterim.
“29 Aralık 2009 tarihinde şirketin tüm birimlerinden yöneticilerin ve HALKLA İLİŞKİLER DANIŞMANLARININ katılımı ile gerçekleştirdiği iç toplantıda atılmış, bir çeşit ‘müşteri manifestosu’ üzerinde çalışılma kararı alınmış, toplantı raporları ile tüm katılımcılara da duyurulmuştur”
O tarihte Turkcell’in danışmanlığını yapan halkla ilişkiler şirketlerinden birisinin bugün Vodafone ile ilişkisi var mıdır? Yakın dostlarınız Google ve Bing’e bir sorun derim.
Turkcell yaptığı açıklamadaki argümanını hukuk karşısında da öne sürecektir. Burada halkla ilişkiler şirketlerinden birisi büyük bir töhmet altında bırakılıyor. Bu durumda bu şirketin başı biraz ağrayacak gibi. Böyle bir suçlama ile karşılaşan şirketle Vodafone yoluna devam eder mi? Şirketin bir suçu olmasa bile dava dosyasına ismi giren şirketle çalışmak iletişim açısından ne kadar doğrudur? Bunu da bir mukayese edin derim.
Sonuçta Çiftçi Kulübü, İşTCell, Gençlik Kulübü gibi birçok ilgi grubu odağında, müşteri segmentlerinde birbirlerinin kopyası yapılanmaları hayata geçiren operatörler şimdiye kadar mahkemelik olmadılar. Vodafone Avea ve Turkcell’e Çiftçi Kulübümüzün aynısını yaptınız, fikrimizi çaldınız diye dava açmadı. Turkcell İşTCELL programının neredeyse benzeri olan İşOrtağım ve AveaBİZ için hukuki süreç başlatmadı. Ağırlıklı olarak 15 Mart tarihinde yürürlüğe giren Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurulu yönetmeliğinde, operatörlerin yapmakla mükellef oldukları maddeleri barındıran reklam kampanyası ile ilgili böyle bir parlama, çıkış niye? Bu da düşünülmesi gerekir.
Kaldı ki abilerinin kavgasını izleyen Avea’nın Stratejiden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Kadir Boysan hafta sonu yaptığı açıklamada ”İster ‘Cep Anayasası’, ister ‘Tüketici Hakları’ denilsin, reklamlarda lanse edilen mobil tüketici haklarının bir çoğu zaten BTK tarafından belirlenen kurallar. Bu reklamlarda sunulanlar, Avea olarak BTK kuralları veya kendi sorumluluğumuz çerçevesinde zaten yaptığımız şeyler” diyor.
Avea Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Hakan Kaplan da kendisine “İki operatörün de taahhütlerinde çok büyük bir yenilik yok. Maharet bunları uygun fiyatlarla sunmakta. Marifet müşteri memnuniyetinde, fiyatında… İşin özeti, hodri meydan…” diye destek veriyor.
Gerçekten HODRİ MEYDAN.
Her operatörün sunduğu 10 dakikası bilmem kaç kuruş olan tarifelerde, ben annemi, kardeşlerimi, çocuklarımı aradığım zaman 9’unucu dakikada hat operatörlerin şebeke, ses kalitesi eksikliği yüzünden benim isteğim dışında kesildiğinde bana hangi operatör TAZMİNAT olarak ikinci bir 10 dakika görüşmeyi ücretsiz sunacak?
Türkiye’de GSM hizmetleri başlamadan önce medyaya adım atmış birisi olarak operatörlere ABİ TAVSİYESİ:
Birbirinizle kavga dövüşü bırakın da, abonelerinize nasıl daha iyi hizmet verebiliriz diye YARIŞIN. Siz Türkiye ekonomisinin devleri tepişirken, etrafınızdaki işortaklarınız sizin veya rakipleriniz altında ezilip yok olmasın.
Kaynak: BT Dünyası, 28 Mart 2011